EYÜP YEREL BASIN EYÜP FLAŞ HABER
Anasayfa / Eyüpsultan haberleri / MUHALEFET EYÜPSULTAN DA VİRA BİSMİLLAH DEDİ

MUHALEFET EYÜPSULTAN DA VİRA BİSMİLLAH DEDİ

MUHALEFET EYÜPSULTAN DA VİRA BİSMİLLAH DEDİ

Seçimlere daha bir yıl varken AKP ile MHP’nin oluşturduğu İttifak Muhalefeti de harekete geçirt ti.

Şimdi herkes,16 Nisan Referandumunda MHP ve AKP ittifakına karşılık oluşan Hayır Bloğunun, önümüzdeki seçimlerde devam edip etmeyeceği merak ediyor.

Diğer taraftan olması düşünülen bir erken seçim olasılığına karşılık muhalefet partileri seçim çalışmalarını şimdiden başlatmış durumundalar.

Eyüpsultan yerelinde partilerin izleyeceği yol haritaları hakkında bilgi almak, 16 Nisan Referandumu gibi bir Hayır Bloğunun oluşup, oluşmayacağını öğrenmek adına Muhalefet Partilerinin kapısını çaldık.

Eyüp Flaş Haber olarak biz sorduk, Cumhuriyet Halk Partisi Eyüpsultan İlçe Başkanı Sinan AKÇİÇEK ve Saadet Partisi Eyüpsultan İlçe Başkanı İlker ÇİFTÇİ cevapladı.

İLKER ÇİFTÇİ SAADET PARTİSİ EYÜP İLÇE BAŞKANI
Sayın başkan; Eyüp yerelinden baktığınızda, ülkedeki siyaseti nasıl görüyorsunuz?

“Bizler muhalefet olsun diye değil , ülkenin gidişatına göre, yani karnesine bakıyoruz. Bir öğrencinin derslerdeki başarı durumun nasıl anlarsınız? Karnesine bakarak anlarız. Bizde bu çerçevede bakıyoruz. Örneğin; oğlum dersler nasıl iyi baba. Kısa bir süre sonra yine soruyorum. Dersler nasıl? İyi baba. Sonra, karne bir geldi üç tane zayıf. Oğlum bu ne? Yok, baba. Öğretmen şunu dedi de, müdür bunu dedi de gibi mazeretler üretiyor. Hükümet de aynen bu durumda. Sorduklarında, Ülkeyi nasıl yönetiyorsunuz. Çok iyi. Karne zayıf gelince, başlıyor mazeret üretmeye. Yok, muhalefet bunu dedi, Saadet Partisi bunu dedi, hep suçu karşı tarafa atma gayreti içinde.

Bir gerçeği gözden kaçırmamamız gerekir. Yarınımız, bu günümüzden daha iyi olmayacak. Biz de hükümetin karnesine baktığımızda. Suç oranlarının yükseldiğini, Ahlak ve manevi değerlerinin eridiğini, Boşanmaların artmış olduğunu görüyoruz. Ekonomik verilere baktığımızda. Yıllık 70 milyar lira faizin ödendiğini görüyoruz. Kimlere veriliyor bu para, Siyonist kuruluşlara veriliyor. Buda halkın emeğinin çalınması oluyor.

Peki Başkan Hükümet’in yaptığı hiç mi iyi bir şey yok?

“Hükümetin yaptığı iyi şeyler var tabi ki. Yollar, binalar, hastaneler yapması iyi işler. Lakin bunlar hayatı kolaylaştıran hizmetler. Olması gereken ise Türkiye’nin pazılarını geliştiren hizmetler olmalı. Güçlü bir Türkiye olmak istiyorsak, üreten bir ülke olmalıyız. Eti Fransa’dan, Sırbistan’dan Hollanda’dan getiriyorsun. Cay Sirilanka’dan getiriyorsun. Sonrada CHP şunu dedi, Saadet bunu dedi diye muhalefet yapacaksın. Çok zengin kaynaklarımız olduğu halde Ülke olarak, samanı ithal etmiş olmak, ne demek? Maalesef birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de perde arkasından Siyonizm ve haçlıların entrikaları devam etmektedir.

Sayın Başkan; 16 Nisan referandumunda Hayır Bloğunda yer aldınız. Sizi hayır bloğunda, yer almanızı gerektiren sebepler neydi?

“Biz, olaya söyle bakıyoruz. İletişim araçlarından biri, münakaşadır. ( kişiler arasında ki edilen kavgaya denir.) İkinci iletişim yolu, münazaradır. ( benim dediğim doğrudur. Hayır, benim dediğim doğrudur diye devam eden tartışmaya denir.)  Lakin üçüncü bir yol daha vardır buda mülahaza. (ortada ki sıkıntıyı çözmek adına yapılan istişareye denir.) Bizler kafadan bir şeye evet veya hayır demedik bu doğru bir şey değildir.

Biz, gelen 18 maddeyi incelediğimizde, dört veya beş maddenin sakıncalı olduğuna kanaat getirdik. Bu konuda gerekçelerimizi de ifade ettik. Hükümetin bir kucaklayıcı tavır göstermemesine karşılık, teşkilat olarak kınansak bile ülke menfaatleri açısından,  Hayır’ın daha hayırlı olacağına karar verdik.

Bugün, gündemde olan ittifak konusunda da, Saadet partisi olarak, üç milletvekili, beş milletvekili olarak bakmıyoruz. Bizim gözümüz Bakanlıklarda, Belediye Başkanlıklarında yoktur. Elbet ki o kurumları, halka hizmet etmek aracı olarak istiyoruz. Ama makam, mevki uğruna eğilip bükülecek bir parti veya kişiler değiliz.

Başkanım; 19 Nisan Referandumu ve sonrası, çizginizi değiştirmediniz. İlkesel olarak AKP ve MHP’nin kurduğu ittifakın içinde yer almayacağınızı belirtikten sonra, 16 Nisan Referandumundan daha fazla bir saldırıyla karşı karşıya geldiniz. Bu saldırıları, AKP’nin kaybetme korkusundan geldiğine inanıyor musunuz?

 “Biz, bunlara alışkınız. Hatırlayacağınız üzere 80 öncesinde sağcı-solcu diye millet birbirine kırdırıldı. Beş bin numaralı silah, Ahmet oğlu Kürşat’ın eline verilmiş, beş bin bir numaralı silahta, Mehmet oğlu Devrim’in eline verilmiş ve bunlar birbirilerini öldürüyorlardı. Esasında farklı görüşlere sahip olsalar da, aynı vatanın ve memleketin insanları. Biz burada inancımızın, sağcılık, solculukla alakalı olmadığını söylediğimiz de, bizi yeşil komünist diye yaftaladılar. Oysa biz kuklacıyı değil, kuklayı görmeyi işaret etmeyi sağlıyorduk. Sonrasında, Alevi – Sünni tartışmasıyla ülke iç savaşa götürülmek istendiğinde de biz, tavrımızı net bir şekilde belirttik. Daha sonra bir ilerici ve gerici tartışması yaratmak istediler. Bizleri gerici olarak yaftalamak istediler. Ve sürekli bize siz gericisiniz dediler. 200 tane fabrika kurmuş bir siyasi harekete gerici demenin alt metnini hep merak ettik. Taksan, Telsan, Tusaş, ve Şeker fabrikalarını kuran bizler gerici olduk. Unutmayın Devrim arabaları bile Erbakan Hocanın projelerindendi. Bu gibi meselelerde biz hep yaftalandık. Evet, Hayır Referandumunda da zor zamanlar yaşadık.

Bugünün modası ise, bendensen Milli değilsen Gayrı Milli algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Allahın izniyle biz bu kuşatmayı da yaracağız diye düşünüyorum.  Şeker Fabrikalarını satıp, insanları, yapay tatlandırıcılarla zehirlemekle mi Milli olunuyor. Milli olmak demek üretmektir. Sürekli tüketime dayalı politikalar üretenlerin, Millilikten söz etmeleri biraz komik kaçmakta.

Mesela Araba deyince aklımıza Alman geliyor. Teknoloji deyince aklımıza Japon geliyor. Üretebildiğimiz, dünya çapında ses getirebildiğimiz bir sanayimiz yok. Bizi, Gayrı Milli diye tekfir edenler ülkede hayvancılığı bitirdiler. Gelin bunları konuşalım. Ama hayır, takım tutar gibi kaplaşacağız ve kapışacağız diyorlar. Genel Başkanımız açıklaması çok net. AKP tüm dış politikalarında vazgeçerse biz o zaman o ittifakın içerisinde yer alırız diyor. Bunları yapmadıktan sonra istersen 100 tane milletvekili versen de fark etmez.

Başkanım; bu süreç içerisinde Genel Başkanınıza ahlak dışı saldırılarda bulunuldu. Bununla yetinmeyip, Saadet Partisinde bir Başkanlık sorunu var ifadelerini kullanarak, parti içi meselelerinize müdahil olmak istediler. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

 “Burada benim düşüncem, kararı milletin vermesidir. Eğer Saadet Partisini eleştiriyorsan, Genel Başkanımızı eleştiriyorsan Genel Başkanlar bir oturum yapsın, eskide yapıldığı gibi, her bir vatandaşımız da gerçeği görsün. İstememize rağmen iktidar buradan uzak duruyor. Yapılmak istene bir algı operasyonudur. Bir masada on dilimlik bir ekmek var. Bir kişi dokuz dilim alıyor. Dokuz kişiye bir dilim düşüyor. Böyle adil olmayan bir paylaşım var. Bunları konuşmak yerine ellerinde ki iletişim araçlarıyla toplumun algısını yönlendiriyorlar.

Sayın Başkan; 2002 yılından bu yana, AKP ve başta Recep Tayyip Erdoğan’ı en çok eleştirenlerin, Süleyman Soylu, Numan Kurtulmuş ve Devlet Bahçeli gibi siyasetçilerin bugün AKP’nin ve R.T.Erdoğan’ın en yakını veya en fazla savunucusu durumunda olmaları enteresan bir durum değil midir?

 “Burada bir insanın söylediklerinden daha fazla icraatına bakmak gerekir. İnsanların değişme sebeplerine bakmak lazım. Öncelikle makam, mevki bu gibi şeyler insanın nefsine hoş gelen şeylerdir. Burada şunu da çok iyi yapıyorlar. Laftan anlayana laf, Paradan anlayana para, tehditten anlayana tehdit. Makamdan anlayana makam yani herkesin boyuna, çapına ve dişine göre bir şekilde satın alıyorlar kelimesi biraz kaba olacak ama durum bu.

Başkanım 2019 sürecinde, Referandum sürecinde ki gibi hayır bileşenleriyle ortak bir çalışma sizde gözüküyor mu?

 “2019 genel seçimlerinden önce yerel seçimler var. Dolaysıyla çok uzun bir zaman var. Öte yandan siyasette 24 saat de çok uzun bir zaman. Şimdiden bu ittifaklara peşinen evet diyeceğiz veya hayır diyeceğiz gibi net bir şey yok. Bizim bazı kraterlerimiz var onları söylüyoruz. Örneğin AKP tamamıyla bugün yaptığı politikalarından vazgeçmemesi durumunda biz ittifak yapmayacağız onu söylüyoruz.

Yalnız bu birileriyle bari ittifak yapalım sonucunu çıkarmasın. Yerele gelince. Bu ilçe bazlı bizim bir kararımız olamaz. Eyüp eksenli baktığımızda, öncelikle genel merkezin o konuda bir kararı olursa ona göre değerlendirme olur. Ama yerelde öyle bir ittifakın olacağını sanmıyorum. İnsanların içine karıştığımızda herkesin Saadet partisine karşın bir saygısı ve sevgisinin olduğunu görmekte bize mutluluk veriyor. Eğer Saadet Partisi bir şeye evet veya hayır diyorsa insanlar bir kulağını kabartıp dinliyor. Buda doğru bir siyaset yaptığımızın resmidir. Bu konularda bizi bir referans olarak kabul ediyorlar. Dört yıldır ilçe başkanlığı görevini yürüten biri olarak, insanlardan en çok duyduğumuz şey, sizi çok seviyoruz, iyi insanlarsınız, çalmadınız, çırpmadınız, yolsuzluk yapmadınız ama barajı geçemezsiniz size oy verdiğimizde de CHP gelir söylemleri oluyor. Buna karşı sol veya sosyal demokrat taraftan da bize en çok yapılan eleştiri ise, bunları memleketin ve bizim başımıza siz bela ettiniz oluyor. Bazen böyle iki arada kaldığımız durumlar oluyor. Tabii biz yerel seçimlerde yönetimimizle birlikte çok azimli bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Elimizden ne geliyorsa, Saadet Partisinin başarısı için fazlasıyla yapmaktan kaçınmıyoruz.

Sayın Başkan; diğer siyasi partilerle ilişkileriniz nasıl?

“Gerek iktidar partisi olsun gerekse muhalefette ki partiler olsun hepsiyle kardeş hane bir dostluğumuz var. İdeolojik olarak herhangi bir partiyle bir kavgamız bulunmamaktadır.

Başkanım; Türkiye’de liyakat’in esas alındığına inanıyor musunuz?

“Ben çok üzücü hadiseler yaşadım o konuyla ilgili olarak. Bizim partimizden birçok istifalar oldu iş bulmak amacıyla. AKP diyor ki filan yerde işin hazır ama AKP üyeliğin olacak. Bunlar son derece yanlış işler. Etik ve ahlaki değil bunlar. Bu sebeple ağlaya ağlaya partimizden istifa eden insanlarımız oldu.

Sayın Başkanım; çok kritik bir dönemi atlattık. 15 Temmuz darbe girişimini. Feto yapılanması ve palazlanması konusunda muhalefet iktidarı suçlarken AKP bu sadece bizim değil son kırk yıllık tüm iktidarlarının suçudur savunmasına girdi. Bu tartışmaların sürdüğü dönem içerisinde kimse Necmettin Erbakan’ı suçlamadı. Herkesin hem fikir olduğu yegane konu Erbakan’ın bu Feto cemaatinin ne mal olduğunu çok iyi bilmesiydi. Sorum şu. Erbakan’ın o dönem bildiğini bu teknoloji verilerle iktidar partisi veya Necmettin Erbakan’ın öğrencisi olan R. Tayyip Erdoğan nasıl bilmedi?

“Erbakan Hoca; insanları kucaklayan bir yapısı vardı. Ama o Fethullah Gülen’e karşı bir tahammülü yoktu. Çünkü yanlışlarını biliyordu, söylüyordu ve birçok yerde de dile getiriyordu. Benim yaşım genç olmasına rağmen, Fettullah Gülen’le ilgili farklı amaçlara hizmet ettiğine dair teşkilatımızda bir sürü konuşma dinlemişimdir. Ben bu genç yaşımla bunları en az on defa dinlemişsem, öğrenmişsem, bizim hareketimizin içinden gelen, ilçe başkanlığı, il başkanlığından gelen bugün, bizi yönetenler en az 100 defa dinlemiştir, görmüştür, yaşamıştır ve biliyordur. Esasında Feto’nun ne olduğunu bizden daha iyi biliyorlardı desem yeridir. 2002 senesinde partimizin içerisinden çıkan AKP maalesef ki Feto ile birlikte hareket ettiler. Onlar 2010 kadar Fettullah Gülen’e hoca efendi dedikleri bir dönemde bizse onun, Kardinal olduğunu söyledik dış güçlere hizmet ettiğini söyledik. O zaman da bizi çok tekfir ediyorlardı. Lakin benim anlamadığım şu. Bütün bunları yapıp, devletin tüm imkanlarını onlara verdikten sonra bugün kendilerinden olmayanı Fetoculukla suçlamak son derece yanlış ve oturmayan bir ifade.

Genel başkanımızın bu konuyla ilgili bir ifadesi var. Eğer tam ayıklama olması durumunda AKP’nin yüzde altmışı gider diyor.

Başkanım; son olarak şunu sormak istiyorum. 2019’u nasıl görüyorsunuz? Gerek yerelde gerekse genelde.

 “2019 seçimlerinde Allahın izniyle biz bu kuşatmayı yaracağız. Biz çok inançlıyız. Çünkü Cenabı Allah rahman sıfatını tecellisini gözetir, çalışana verir. Sen Müslümansın diye sana torpil geçmez az önce söylemiştim. Araba değince akla kim geliyor Almanya geliyor. Dolayısıyla Almana niye veriyor da Müslüman’a vermiyor.  Bizde bu anlamda çalışıp üzerimize düşeni teşkilatımızla birlikte yaptığımızda zaman Milli Görüş sancağını dalgalandıracağımıza inanıyorum.

Çok teşekkürle Sayın Başkan.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ EYÜP İLÇE BAŞKANI SİNAN AKÇİÇEK;

  • Sayın Başkanım Kongre ve Kurultayını tamamlamış olarak Cumhuriyet Halk Partisi Eyüp İlçe Teşkilatı olarak 2019’a hazır mı?

”Ben Kongrede yeni seçilmiş bir ilçe Başkanı değilim. Daha önceki dönemden de gelen deneyimle, o dönemden partiyi 2019 hazırlama çabamız ve gayretimiz vardı. Bu Kongrede de Eyüp 2019 projemizi zaten örgütümüze paylaşmıştık. Şu an tamamen 2019 seçimlerine dönük bütün kampanyalarımızı seçim çalışmalarımızı, ziyaretlerimizi, saha çalışmalarımızı, parti içi eğitim çalışmalarımızı bir program dahilinde devam ediyoruz.

  • Kongre süreçlerinde oluşan ayrışma devam ediyor mu? Yoksa Kongre dönemin bitimiyle bitti mi?

“Kongre öncesi insanların farklılıklarını ortaya koymaları, düşünce ve fikirlerini söylemeleri gayet tabidir.  Ama kongre bittikten sonra da önümüzdeki sürece herkes kilitlenmeli. Bir ötekileşmenin çıkması doğru değildir. Eğer CHP bu işin lokomotifi olacaksa, partinin kamuoyunda diğer siyasi oluşumlara güven veriyor olması gerekir. Kendi içerimizde herhangi bir kısır tartışmanın kısır döngünün içinde olmadığımızı herkesin bilmesini özellikle istiyorum.

  • Peki 2019’a giderken, kongre sürecinde size muhalefet eden, karşı listelerde yer alan partililerden önümüzdeki süreçte bir görevlendirme olacak mı? Veya oldu mu?

“Gerek örgüt gerekse danışma kurul toplantılarımızı hepsini yaptık. Bu toplantılara bütün örgütümüzü davet ettik. Gelen herkes düşüncesini ve fikrini ifade etti. Bununla kalmadık 14 adet komisyon kurduk. Bu komisyonlarda kongre sürecinde bizimle hareket etmeyen çoğu arkadaşımızı çalışmalarımıza katkıda bulunuyor. Bende bu komisyonlarda görev almak istiyorum diyen arkadaşlar oldu onlara da hayır demedik. Anlayacağınız şuan tam bir uyum içerisinde devam ediyoruz.

  • Sayın Başkanım, 2019 seçim stratejiniz hakkında bilgi verir misiniz 16 Nisan Referandumundaki gibi HAYIR bileşenlerini bir araya getirebilecek misiniz?

“Nisan Referandumu bize deneyim ve tecrübe etme şansı verdi. Dediğim gibi referandumdaki birleşenlerin içinde olduğu, fikir ve görüşlerin gerçekten önemsendiği ve dikkate alındığı bir süreci işletmek istiyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak sandığa gidecek olsak da seçim bittiğinde sadece parti olarak bizlerin değil, Eyüp Halkı ile yönetilen bir belediyeciliği Eyüplülere hediye etmiş olacağız.

  • 16 Nisan Referandumu tecrübe etmiş bir İlçe Başkanı olarak, Aday belirleme sürecine bakışınız nasıl olacak?

“Aday belirleme ile ilgili tüzüğümüzün de ön gördüğü kurallar var. Ön seçim,  eğilim yoklaması ve merkez yoklaması gibi.  Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi, eğer İstanbul, Ankara, Mersin veya Antalya gibi büyük şehirleri alacaksak, almak istiyorsak buda bu kentlerdeki hayır başarısından geçmektedir. Bizler bu süreçte Muhtarların, sivil toplum örgütlerinin, hayır platformunda yer almış siyasi oluşumları, siyasi partilerin düşüncelerini, fikirlerini almak zorundayız. Ve bu bütün fikirler harmanlayıp, Parti örgütümüzün de evet diyeceği dinamik bir aday belirleyeceğiz.

  • Sayın başkan CHP yıllarca siyasette Kadın Kolları ve Gençlik Kollarının parti siyasetine artı değer olarak bir şey katmadığı konusunda hep eleştirildi. 2019’a giderken klasik bir CHP’mi göreceğiz? Yoksa faklı bir CHP mi olacak?

“Gerçekten inanarak söylüyorum. 2019’a girerken dinamik bir gençlik yapılanmamız olduğunu belirtmek istiyorum. Gerek Geçlik Kolları Başkanımız Direnç ÇELİKER olsun gerekse Kadın Kolları Başkanımız Dildar Hanım olsun görevlerini layıkıyla yerine getirmekteler. Eyüp İlçemizde 16 Nisan Referandumunda aldığımız başarının altında Kadın Kollarımızın katkılarını da unutmamak lazım. Bu yeni dönemde de seçilen Gençlik Kolları ve Kadın Kolları Başkanlarımızla yine birlikte alanlarda olacağımızı taahhüt ediyorum.

  • Sayın Başkan; uzun zamandan beri CHP’de pekte alışık olmadığımız siyasi etkinliklere imza atıyorsunuz. Halkın Partisi Halkla Buluşuyor panelleriniz bölgede ses getirdi. Bu fikir nerede çıktı, ne amaçlıyorsunuz ve nereye gidecek?

“Öncelikle şunu belirtmek isterim ki Ülkeyi Kuran, yapılan Devrimlerde imza atan, isminde HALK olan bir partinin halkla buluşması kadar doğal bir şey olamaz.

Biz 2019 iktidar yürüyüşüne giderken Eyüp genelinde var olan sorunları o sorunları yaşayan mahalleler gidip yerinde tespit etmek istedik.

Ve bununla yetinmeyeceğiz tabi ki. Klasik siyasetin yaptığı gibi, biz sorunlarınızı gerek yerelde gerekse genelde iktidara gelince çözeceğiz demiyoruz. Biz bire bir yerinde tespit ettiğimiz sorunlar ile ilgili olarak seçim öncesinde çözüm projelerimizle halka sunacağız. Yani mevcut iktidarın yaptığı gibi kaçak bir siyaset yapmıyoruz. Örneğin Akşemsettin Mahallesinde oturan ve mülkiyet sorunu yaşayan vatandaşlar mevcut problemleri ile ilgili olarak nasıl bir çözüm üreteceğimizi bizi seçmeden bilecekler. Bu siyasi anlayışla halkı sandığa davet etmiş olacağız.

Bununla birlikte Kent Konseylerini kurmanın önündeki engelleri de kaldırmış oluyoruz. Halkla birlikte yönetmek dediğimiz olgu budur.

  • Sayın Başkanım sürekli halkın içinde olan biri olarak, Eyüp’ün öncelikli sorunları nelerdir?

“Eyüp’te benim veya bizlerin gördüğü öncelikli sorun mülkiyet sorunudur. Yıllardır oturdukları yerlerin mülkiyet yani tapu sorununu çözememiş bir yönetimle yönetilmekteyiz. Akabinde çarpık yapılaşmanın doğurduğu alt yapı sorunu da öncelikli sorunlar arasında yer almaktadır. Büyümekte olan, Eyüp’te bugün bile hayatımızı felç eden trafik sorunu acilen çözüm bekleyen sorunların başında gelmektedir. Bir diğer konu ise Eyüp İlçemizin Kuzeye doğru büyüdüğü gerçeğidir. Lakin bu büyümeyle ortaya çıkan başka bir sorunsa bölgemizde Hastane eksikliğidir.

  • Sayın Başkan; Diğer Siyasi Partilerle ilişkileriniz Nasıl?

“Bizim Eyüp’te İktidarından Muhalefetine kadar bütün siyasi partilerle belli bir nezaket çerçevesinde devam etmektedir. Tabiî ki Genel Başkanlar düzeyinde bazen sert söylemlerde buluyorlar. Bu siyasetin doğasında olan bir olgudur. Biz ise nezaket sınırlarını aşmadan siyaset yapmak için çaba harcıyoruz. Her ne kadar İttifak Yasasıyla AKP ve MHP kendilerini biraz kapatmış olsalar da diğer siyasi partilerle siyasi nezaket içerisinde ilişkilerimiz devam etmektedir. Örneğin Meclis Grubu bulunan bir parti olarak, Belediyenin denetim ve faaliyet raporlarıyla ilgili Siyasi partilerin İlçe Başkanlarını davet edip hem bir sunum yaptık hem de dosyalarımızı onlara ilettik. Yani Eyüp’te ne olup, bitiğini kendi tabanlarına anlata bilsinler diye.

  • Sayın Başkan; 16 Nisan Referandumu farklı siyasi görüşteki halka veya siyasilere ortak yaşamayı mı öğretti?

“Bu ülkede hepimizi kaygılandıran konular var. Bu konuların çözülmesi noktasında sıkıntı yoktur. Örneğin; bu ülkede hukuk eksilebilir hukuk zarar görebilir gelirsiniz iktidara onu telafi edersiniz. Sağlık konusunda sıkıntılar olur telafi edersiniz. Veya devletin herhangi bir kurumunda sorunlar yaşanır gelirsiniz iktidara mevcut sorunları düzeltirsiniz. Lakin bir arada yaşama kültürünü kaybettiğinde bu ülke onu telafi etmek yeniden o kültürü yeşertmek çok zordur. Bence Referandumda bu kadar farklı olan insanların bir arada durma nedenlerinin başında ortak yaşama kültürümüze verilmek istenen zararı görmesinden geliyor. Ötekileştirilen, kutuplaştıran hatta çarpıştıran bir dili halkımız görüyor. Kendi tabanını konsolide etmek adına bunu yapmak, ileride kapanmayacak yaraların açılmasına yol açıyor.

  • Sayın Başkan; 2019 giderken iktidar milliyetçi bir söylem ve dil kullanmayı tercih ediyor. Sizinde ortak yaşam dediğiniz, Hayır bileşenleri ile aldığınız başarılı bir sonuç var. İktidar tarafınca yaratılmak istenen bu milliyetçi dilin, muhalefet cephesinde özellikle CHP tarafından birilerinin de dönem dönem kullanılmasını yüzde kırk sekizlik blok dediğimiz hayır bileşenlerine zarar veriyor mu?

“Milliyetçilik sadece Türkiye için geçerli değil özellikle Avrupa da da yükselen bir milliyetçilik var. Milliyetçilik akımlarının yükseldiği dönemlerde toplumlarda iki şey öne çıkar. Birincisi kendi içine kapanır, ikincisi kendine düşman yaratır. Şu an içine kapanan bir Türkiye ve düşman yaratan bir Türkiye var. Nerde görüyoruz bunu. Kendisini yerli ve milli gören kendisi gibi düşünmeyen, bakmayan herkesi gayrı yerli ve gayrı milli gören toplumu bu algıyla yönetme argümanlarından görüyoruz. Siyasal iktidarın kendi tabanını bir arada tutma gayreti içinde milliyetçi bir dili kullanmalarını kabul etmemekle anlaya biliriz. Lakin onun kullandığı bu dile karşın hayır bloğunun söylediği çok değerli sözler var. O milliyetçilik üzerinden toplumu ayıştırırken, bizler sosyal adalet üzerinde toplumu bir arada durmasını savunuyoruz. Biz hukuk üzerinden adalet üzerinden toplumda açılan o yarayı kapatmayı tercih ediyoruz. Bunun içindir ki bizim söyleyecek daha çok sözümüz var. Birde milliyetçilik bu ülkede birinin tekelindeyse bu ne AKP’dir nede MHP’dir. MHP’nin başında milliyetçiliği olması bunu onun tekeline sokmuş olmuyor. Hatırlarsanız daha düne kadar AKP tarafınca MHP’nin milliyetçiliği eleştirilmiş genel başkanlarına söylenmemiş hakaret kalmamıştır. Oradan buraya yani yan yana yürümeyi tercih etmeleri onların bileceği bir durum o kısmı bizi ilgilendirmiyor. Lakin milliyetçilik onların tekelinde olan bir şey değil ve milliyetçilik onların bildiği bir şeyde değil.

  • Sayın Başkan, En önemli konuya gelelim. Toplumda özellikle 16 Nisan Referandumundan sonra oluşan, seçim güvenliği ile ilgili bir kaygınız var mı? Eyüp’te bunu sağlayacak projelerini var mı?

“Gerek 7 Haziran seçimleri gerekse 1 Kasım seçimleriyle ilgili bölgemizde herhangi bir kaygı oluşmadı. İlçe Başkanı olarak görevli olduğum iki seçim ve bir referandumda da sonuçları sağlıklı bir şekilde sistemimize yükledik ve anlık bir şekilde ilçe seçim kurullarıyla bizim sonuçları karşılaştırma imkanımız oldu. Şunu özellikle ifade etmek isterim ki özellikle referandumda İstanbul’da sorun yaşamayan ender ilçelerden biriyiz. Çünkü seçim güvenliğiyle ilgili çok iyi bir eğitim programımız var. Sandıklarda görevli olan tüm arkadaşlarımıza bu eğitimleri eksiksiz verdik ve veriyoruz. Bununla birlikte gönüllü organizasyonlarımız bu yönde çok kuvvetli. Onlarında bize katkısı çok fazla oluyor. İfade etmek isterim ki önümüzde ki seçimlerde kimsenin bir kaygısı ve kuşkusu olmasın. Bunu neden mi söylüyoruz. Bunu karşı tarafın adil ve adaletli davranacağından değil, her türlü hileyi her türlü adaletsizliği yapmaya aday, seçim kaybetmemek için her türlü hukuksuzluğu yapmaya aday bir iktidara karşıyız. Ama bunlara kök söktürecek, bunlara o adımı attırmayacak inanan bir kadro ve CHP seçmeni de burada var.(EYÜP FLAŞ HABER GAZETESİ DENİZ SEVÜK)

 

 

 

 

 

 

 

http://eyupflashaber.com/

KUZEY ORMANLARIN’DA DOĞA KATLİYAMI

  Uğruna binlerce ağacın kesildiği 3’üncü köprü, Kuzey Marmara Otoyolu bağlantı yolları ve 3. havalimanının …

Bir yanıt yazın

EYÜP YEREL BASIN EYÜP FLAŞ HABER