KILIÇLAR KARŞILIKLI ÇEKİLDİ

Bakanlar Kurulu kararıyla 50 yıldır ikamet ettikleri yerleri, Riskli Alan ilan edilen Akşemsettin ve Çırçır Mahallelerindeki HAK SAHİPLERİ iptal davası için dilekçe ve evraklarını Bölge İdare Mahkemesine ilettiler.

31 Mart 2018 tarihli Resmi Gazete ilamı ile harekete geçen hak sahipler, son itiraz tarihi olan 30 Nisan 2018 tarihi geçmeden Riskli Alan iptal davasını açmış oldular.

Sokak sokak ev ev çalışma modeliyle, Riskli Alan kararını halk’a anlatan tertip komitesi vermiş oldukların emeğin karşılığını bugün buraya evlerine, sokaklarına ve mahallelerine sahip çıkıp gelen hak sahipleriyle elde ettiklerini ifade ettiler.

Bölge İdare Mahkemesi önünde hak sahiplerine seslenen tertip komitesi sözcüsü Deniz Sevük “an itibarıyla dava dilekçelerimizi gerekli mercilere vermiş bulunmaktayız. Bugün bir daha gösterdik ki 50 yıldır burada ikamet eden bizleri yok sayarak planlar yapmanın gerçekliği bulunmamaktadır.

Sırf birilerine Rant kapısı açmak gayesiyle bölgemizi Riskli Alan ilan etmek akıl işi değildir.

Öte yandan;

6306 sayılı Kanunu’nun Uygulama Yönetmeliği’nin, “Riskli alanın tespiti” başlıklı 5.maddesinin 1.fıkrasında da “Riskli Alan;

1. a) Alanın, zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığına dair teknik raporu,
2. b) Alanda daha önceden meydana gelmiş afetler varsa, bunlara dair bilgileri,
3. c) Alanın büyüklüğünü de içeren koordinatlı sınırlandırma haritasını, varsa uygulama imar planını

ç)  Alanda bulunan kamuya ait taşınmazların listesini,

1. d) Alanın uydu görüntüsünü veya ortofoto haritasını,
2. e) Zemin yapısı sebebiyle riskli alan olarak tespit edilmek istenilmesi halinde yerbilimsel etüd raporunu,
3. f) Alanın özelliğine göre Bakanlıkça istenecek sair bilgi ve belgeleri,

ihtiva edecek şekilde hazırlanmış olan dosyaya istinaden ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir ve teklif olarak Bakanlar Kurulu’na sunulur…” hükümlerine yer verilmiştir.

 

Oysa ki; bugüne kadar resmi kurumların uhdesinde bulunan bilgiler ve yapılan çalışmalarda mahallemize ait gerçek durum.

 

Mahallemizin kuruluşu ve yerleşim tarihi 40-50 yıldır ve de bugüne kadar, 1999 Gölcük ve Düzce depremleri, yağış yoğunluğundan meydana gelen sel felaketlerinde dâhil olmak üzere herhangi bir afette zayiat/ yıkılma ve yaralanma hadisesi vuku bulmamıştır.

Kamuoyuyla paylaşılan Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından güncellenen Deprem Haritasında yer alan bilgi Mahallelerimizin Kurulu bulunduğu alanı 1.derece deprem bölgesi olarak göstermemektedir.

Yine, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB)’ si tarafından gerçekleştirilen AKOM,  İŞAT ve İMP gibi kurumsal örgütlenmelerin yanı sıra deprem odaklı iki önemli çalışma kamuoyuna sunulmuştur. Bunlardan birincisi, Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı ve İBB Deprem Müdürlüğü ortak çalışması ile hazırlanan JICA çalışmasıdır. Raporda, hazırlanan senaryolar çerçevesinde olası depremde İstanbul’daki can ve mal kaybının en çok olacağı riskli 13 ilçe belirlenmiştir. Bu ilçeler İstanbul’un Marmara Denizi kıyısında yer alan ve yakın olan ilçeleri kapsamaktadır. Bu çalışma neticesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Boğaziçi, İstanbul Teknik, Ortadoğu Teknik, Yıldız Teknik Üniversitelerinin katılımıyla DEPREM MASTER PLANI hazırlamıştır.

 

Eyüpsultan İlçesi bilgileri dâhilinde Mahallemiz JİCA tarafından hazırlanan deprem riski haritasında güvenli alanlar arasında olduğu saptanmıştır. Söz konusu raporlar deprem riskini tespit etmekte ve öncelik belirlemekte sadece zemine değil, zeminin olası depremdeki davranışına, alan üzerindeki yapıların depreme vereceği tepkiye göre de tasnifler yapmıştır.

 JICA Raporundaki Ağır Hasarlı Binaların sayısı, Ağır Hasarlı binaların oranı, Ölü sayısı, Ölüm oranı, Sıvılaşma, Deprem felaketine yönelik bina ve kentsel yapının hasar görebilirlik durumu, Binalar ve kentsel yapı için önerilen stratejik iyileştirme tedbirlerinin mahallelere göre lokasyon haritası, önerilen stratejik kentsel dönüşüm tedbirleri başlıklarındaki değerlendirmeler kapsamında ele alınmıştır. Bu değerlendirmeler ışığında yerleşim alanımızda dahil olmak üzere Mahallemiz 7,7 moment büyüklüğündeki bir deprem senaryosu dahilinde;

• Ağır hasarlı olabilecek bina sayısının en düşük kaldığı,
• Ölü sayısının en düşük kaldığı,
• Bina ve kentsel yapının hasar görebilirlik durumu paftasında hasar durumu hesaplanmaya gerek duyulmayan ( düşüklüğü nedeniyle ! ),
• Binalar ve kentsel yapı için önerilen Stratejik İyileştirme Tedbirleri paftasında, iyileştirme gerektiren alanlar arasında yer almayan,
• Önerilen Stratejik Kentsel Dönüşüm Tedbirleri lokasyon haritasında da yer almayan,

YERLEŞİM VE YAPILAŞMA ALANI OLARAK TANIMLANMIŞTIR.

 

Bütün bu gerçekler ortada dururken bölgemizin Riskli alan ilan edilmesinin yegâne sebebi TOKİ ve KİPTAŞ üzerinden birilerine Rant devşirme gayesinden başka bir şey değildir.

Bugün 500 hak sahibi ile Bakanlar Kurulu kararıyla alınan Riskli Alan kararının iptali için buradayız.

Bugün 50 yıllık geçmiş emeğimiz ve gelecek kuşaklara bırakacak onurlu bir duruş için buradayız.

Ve siz hak sahipleri bu onurlu duruş ve hareket için kendinizle gurur duymalısınız. Be sizlerle aynı mahallelerde oturduğum için guru duyuyorum” dedi.

Eyüp Flaş Haber