ACİL ÖNLEM ALINMAZSA KITLIK KAPIDA
Koronavirüs ile birlikte tarım ve gıdanın önemi Türkiye açısından kritik hale gelebilir. Ancak koronavirüse yönelik olarak açıklanan önlemler içerisinde tarım ve hayvancılığa neredeyse hiç yer verilmiyor. Tarım ve hayvancılığı destekleyen, üretimin sürdürülebilirliğini sağlayacak bir önlem ne yazık ki açıklanmadı. Fakat tarımsal üretimin de hayvancılığın da devam etmesi gerekiyor.
Bugün vatandaşların marketlere gidip istediği ürünü bulmasının, tarımsal üretimin devamı ile mümkündür. Yarın üretimden vazgeçilirse, raflarda ürün bulamayabiliriz. Bu dönemde gıda sorunu, açlık sorunu yaşamamak için, kıtlığı görmemek için tarıma acilen önem verilmesi gerekir
Kırsalda üretim durursa, şehirde sorun büyür
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın en kısa zamanda bilimsel bir komite oluşturması ve ilçe bazında, köy köy üretimin nasıl sürdürüleceğini planlaması gerekiyor. Şehirlerde 65 yaş ve üzeri için çıkarılan sokağa çıkma yasağının köylerde uygulanmaması gerikiyor.Kırsalda, köylerde eğer vatandaş dışarı çıkmazsa, tarlasına, ahırına gitmezse tarımsal üretim yapılamaz ve şehirler için ciddi bir gıda sorunu ortaya çıkabilir.
Salgın boyunca tarımsal üretim ve hayvancılığın sürdürülebilmesinin sadece köyde yaşayanların sorunu değil,Kırsalda üretim durursa, bu en çok şehirlerde yaşayanların sorunu olacak.
Mevsimlik işçiler için önlem alınmalı
İçinden geçtiğimiz dönemin sebze ekiminin ve dikimin yapıldığı, gıda üretiminin devamı için mevsimlik işçi hareketleri önem arz etmektedir. Özellikle Karadenizde Çay toplama zamanı, Fındık bakımı ve gübreleme dönemidir. Üreticinin tarlaya girmesi, ürünü toprakla buluşturması gerekiyor. Karadeniz bölgesinde fındık ve çay üreticileri büyükşehirlerde çalışıp hasat ve bakım zamanlarında tarlalarına geliyordu. Büyükşehir dışına seyehat etmek yasak olduğundan gelemiyorlar.Bunun için de mevsimlik işçilerin çalıştırılması zorunlu. Mevsimlik işçilerin taşınmasından tutun da sağlık ve barınma sorunlarının çözülmesi gerekiyor.
Fabrikaları kapatabilirsiniz, AVM’leri kapatabilirsiniz ama ineğin memesini kapatamazsınız. Üretici mutlaka sağdığı sütü ya kooperatife ya alıcıya teslim ederek soğuk zincire katmak zorunda. Dolayısıyla kırsalda özellikle 65 yaş üzerindekiler için sütünü satabilecek ortamın sağlanması gerekiyor. Eğer bu başarılamazsa, marketlerde süt ile birlikte sütten imal edilen peynir, tereyağ, yoğurt, ayran gibi ürünleri göremeyeceğiz. Türkiye tarımsal üretimin devamını sağlayabilirse yalnızca kendisi için değil, ihtiyacı olan diğer ülkeler için bile üretim yapabilir. Geç kalmadan önlem alınmalı. Açlık virüsten daha tehlikelidir.
Alaettin Arslan. Flaş Haber