EYÜP YEREL BASIN EYÜP FLAŞ HABER
Anasayfa / Eyüpsultan haberleri / SİYASETİN ESKİ YETERSİZ AKTÖRLERİ VE YENİ YETERSİZLERİN DOĞUŞU

SİYASETİN ESKİ YETERSİZ AKTÖRLERİ VE YENİ YETERSİZLERİN DOĞUŞU

Geleneksel siyasetin ürettiği aktörlerin genel durumu açıkçası iflas düzeyinde…

Her şeye aday olan ve güncel duruma göre konumlanan, kendi benliğinden ( siyasal birikim-eğitim – nitelik-kitle kabulü – ekonomik güç – bölgesel sosyoloji vb)  olgulardan bir haber ve de işin trajedisi hiçbir düzeyde yeterli donanım elde etmeyen…

Sadece geleneksel kafa-kol ilişkisiyle her durumda aday olacak olan yeni aday tipleri ve eski aday tipleri gene sosyal medyada görsel paylaşır oldu…

Parti programına dahi bakmayan, sosyal demokrasi ve sol olgusu noktasında bir el kitabı dahi okumamış genç, yaşlı tipler yetersiz siyasetin yeni DOLGU MALZEMESİ OLMAKTA.

Ne bir ekip ruhu , Ne bir siyasal yeterlilik , Ne bir Sosyal denklem ürünü !

Tamamen bir yetersizlik ve Niteliksizlik ürünü tiplerin siyasal arenada boy göstermesi mide bulandırıcı düzeyde… Bu tip siyasal artıkların partilere-partiye mirası HIRSIZLIK OLACAKTIR.

Bu tiplerle aynı meclisi paylaşmak dahi iflası paylaşmaktır…Tepeden genel merkez-ekip noktasıyla kontenjandan bari birkaç düzgün nitelikli adam olsun diye o noktada olmak-o noktaya  konulmak, o yapıyla çalışmak , aynı meclisi paylaşmak DAHİ İFLASTIR !!! BANA GÖRE !!! Belkide yeterince anlatamadığım ve anlaşılamadığımız nokta kolektif siyasetin olmasıdır. Tepeden inmeci siyaset elbette belli koşullarda , zorunlu hallerde parti-ekip ruhu ile olabilir ! lakin bu GÖNDERİLECEK YERE BAĞLI ! Niteliğin iflası olan bir nokta da olmak İNTİHARDIR ! her açıdan -ekipler noktasında da ! Her durumda da !

Gelelim birazda gerçek siyaset noktasına !

ÖRGÜTLENME

CHP sosyal demokrat bir parti gibi örgütlenmemektedir. CHP’de işleyiş, sosyal demokrat bir partideki işleyişten farklıdır ve CHP toplumla sosyal demokrat bir parti gibi ilişki kurmamaktadır. Üyelerin demokratik katılımının ve finansal katkılarının çok sınırlı olduğu, aday tespitlerinin merkezden yapıldığı, lider kadrolarının partinin emektar üyelerinden değil de kamusal ve özel sektörün tepe yöneticilerinden oluşturulduğu, topluma organik olarak bağlı bir örgütü bulunmayan partilerin sosyal demokrat olarak tanımlanması oldukça zordur.

CHP’liler bir süredir siyasal bilimlerinin önemli bir kavramını yanlış anlamda kullanmaktadır. Bu yaklaşıma göre CHP bir kitle partisidir. Bu nedenle her kesimden insan parti içinde bulunmalıdır ve toplumun bütün renkleri partide temsil edilmelidir. Bu iddiayı neresinden düzelteceğimizi bilememekle birlikte hatırlatalım. Kitle partisi kadro partilerinin aksine toplum içinde belli bir kitleye organik kurumlarla dayanan ve o kitleyi temsil etme iddiasındaki partidir. Yani kitle partisi “ne olursan ol yine gel” partisi değildir.

Herkesi temsil etme iddiasındaki partilere ise herkesi kucaklayan parti (catch-all party) denir. Bu kavramı ilk olarak 1966’da Otto Kirchheimer ortaya atmıştır. Kirchheimer’e göre herkesi kucaklayan partiler İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemin dönüşümlerinin bir sonucu olarak doğmuştur. Siyasal partiler böylesi bir yola girerek bireylerin ve grupların çıkarlarını temsil etmeyi bırakmışlar ve devletle halk arasındaki önemli bir bağ ortadan kalkmıştır. Yani Kirchheimer bu parti tipini övmek için değil, eleştirmek için herkesi kucaklayan parti kavramını üretmiştir. Ayrıca savaş sonrası dönemde dönüşüm yaşayan sosyal demokrat partiler ‘biz artık değiştik herkesi temsil ediyoruz’ demediler. ‘Eskiden sadece işçileri temsil ediyorduk artık diğer emekçileri de temsil edeceğiz’ diyerek ortaya çıktılar.

CHP’ye sosyal demokrat dememizi zorlaştıran diğer bir neden ise doğrudan ideolojik yönelimle ilgilidir. Program ve ilkelerin öncelik taşımadığı ve güncel siyasi gelişmelere göre temel ilkeler olduğu düşünülen uygulamaların bir kenara bırakılabildiği bir siyaset anlayışı CHP’yi sosyal demokrasiden uzaklaştırmaktadır.

Sosyal demokrat partilerin kullandığı siyaset dilinin kimi öncelikleri vardır. Sosyal demokratlar ekonomiyi, finansal piyasalarla sınırlı olarak düşünmez. Yoksulluğa, ekonomik büyümeyle ortadan kaldırılabilir bir sorun olarak bakmaz. İşsizlik onu yaratan politik tercihlerden bağımsız olarak anlaşılmaz. Dayanışma ise sosyal demokrat toplum görüşünün temelidir. Cemaatler ve benzeri enformel dayanışma örüntülerinin yerine sosyal refah devleti uygulamaları yurttaşlık ve toplumsal haklar temelinde savunulur.

Sosyal demokrat partiler toplumu sınıfsal ayrımlar üzerinden okurlar ve bu partiler için eşitlik ve eşitsizliklere karşı mücadele bir kutup yıldızı olarak temel yön belirleyicidir. Buna karşılık CHP’nin söyleminde eşitlik, sosyal politika, yeniden dağıtım, toplumsal sınıflar gibi konular ikincil derecede öneme sahiptir. Rejim sorunları, laiklik, ulusal bütünlük, olağanüstü yargılama rejimi CHP sözcülerinin temel ilgi alanlarıdır. Böyle bir yaklaşım toplumu anlamaya dönük ve seçmen çoğunluğunu ikna etmeye dayalı bir strateji izlenmesini imkansız kılmaktadır. Bu nedenle CHP çoğunluk adına ya da çoğunluk için konuşamamakta, azınlığın endişelerinin sözcüsü olmaktadır. Bu durum CHP’nin potansiyel destekçilerinin genel seçmen içindeki oranını azaltmaktadır.

UMUDU DİRİ TUTUN

CHP’de bugüne kadar gerçekleştirilmeye çalışılan sosyal demokrat yönelimlerin başarısızlığı umut kırıcı olmamalı. Dünya örnekleri içinde başka kökenlerden gelerek sosyal demokrasiye yönelen birçok hareket var. CHP’nin sosyal demokrat olamaması, bundan sonra sosyal demokrat olamayacağı anlamına gelmiyor. CHP’liler ideolojinin önemini kaybettiği ve popüler olanın başarılı olacağı iddialarını bir kenara koymalı. Ne yapmalı ve nasıl yapmalı sorularını ideoloji ekseninde tartışmalı. İdeolojiler öldü ve tarihin sonu geldi iddiası çok uzun süre önce geçerliliğini yitirdi.

 

KAYNAKLAR

Doç. DrYunus Emre

Ercan Karakaş

http://eyupflashaber.com/

KUZEY ORMANLARIN’DA DOĞA KATLİYAMI

  Uğruna binlerce ağacın kesildiği 3’üncü köprü, Kuzey Marmara Otoyolu bağlantı yolları ve 3. havalimanının …

EYÜP YEREL BASIN EYÜP FLAŞ HABER