PARTİ İÇİ İKTİDAR HIRSI

Toplumsal kutuplaşmanın tavan yaptığı günümüz Türkiyesinde, parti içi kutuplaşmaların olması işin ne ölçüde çürüdüğünü açıkça göstermektedir.

Kişisel hırsların egemen olduğu, insani ilişkilerin çürüdüğü, ahlaki değer kavramlarının yozlaştığı günümüz dünyasında ideolojik derinlik ne yazık ki artık yok denecek kadar az…

 

Kişisel hırs ve para sevdasının ayyuka çıktığı, siyasal mücadelenin salt maddi dünya amaçlı olduğu, insani değer ve doğruluk ilkesi, dün söylediğine bugünde iman etmenin doğru ahlak yası olduğuna inanan pek azınlığın dışında kalanlar iğrençlik örnekleri çoğalmakta yazık ki.

 

İdeolojik derinlik ve okuma aşkı dışında salt çürüyen – dedikodu üreten merkezler haline gelmesi bakımından partiler taş-duvar yığını… Zira içindekiler ruhunu maddi dünyaya-hırslara satmış.

 

Geçmişten günümüze “aynı ekip çatısı altında olmanın verdiği sorumluluk il gençlikten günümüze, mesleki bilişim alanında verdiğimiz desteğe, çalışma raporlamalardan diğer sorumluluklara, gazete –dergi yazarlığı, partinin merkez yayını niteliğindeki haber sitelerine kadar katkımız PARTİ İÇİNDİR. “

 

Gür bir selle İstanbul sevdamıza olan inancımızdır… Bu inancımız 10 senedir değişmeden devam ediyor. Maddi dünyaya iman edenlerin önceliği şüphesiz kişiseldir.

 

Kolektif aklını kaybedenlerin varlığı eksidir.

 

Şüpheniz olmasın maddi dünyaya imanı yoksul bir aileden gelme veyahut zengin bir aileden gelme meselesi değildir. Bu değer meselesi kişinin çevreye kattığı şeyle alakalıdır.

 

Aileniz (Anne-Baba) size belli yatırımlar yaparken de maddi dünyanın gerçeğine bakar elbette ve bu kaçınılmaz kapitalist yasadır. Mesela size 150 bin 200 bin TL iş kurma, yer alma ve diğer maddi olguları sağlayabilir kuşkusuz, bu durum sizin üstüne ne koyduğunuz ile gelecekte algısal olarak anılır ve bu genel piyasa teorisidir + kapitalist üretimin ilkesi olan artı değer-kardır yani.

 

Kar olgusu siyasal bir mesele değildir. Siyasal mücadele bir finans mekaniği olarak algılandığı anda çürür ve ahlaksızlaşır. Günümüz siyaseti ne yazık ki siyasal mücadele denklemini ekonomik değerlerle ölçüyor.

 

 

Durumun bu mekanik üstünden ilerlemesi kongreler –delegeler üstünde bir maddi değer meselesine dönüşmesine ve bu dönüşüm sürecinin ahlaksızca yapılmasına neden olmaktadır.

 

Yozlaşma ve etik değerlerin yok edildiği günümüz dünyasında yoldaşlık ilkesi kaçınılmaz doğruluk ilkesi olmalıdır.

 

Mevcut kongrelerde yaşanan tartışmalar üstünde düşünülmesi için öncelikle “kendi değer yargılarımıza” bakmalıyız. Partiler elbette bir ideolojik merkezdir ve bu merkezler fikir üretir.

 

Bugün partiler dedikodu merkezlerine dönüşmüştür.

 

Öncelikle kirli pazarlıkların ve bu pazarlıkların oturduğu zemine paralel üretim yapanlarla (politik dostluğumuz olmaz.) Bu genel ahlak yasası ve İstanbul sevdamıza ihanet olur.

 

Mesele açıkçası bir idealler ve değerler meselesidir.

 

Not: Sevgili Annem ve Babamın verdiği değerler maddi olgularla elbette ölçülemez ancak satın aldıkları ofis için naçizane teşekkür etmek isterim müsaadenizle …

İYİ Kİ VARSINIZ

Anne-Baba   🙂  🙂 🙂

Yeni çalışma alanımız !

http://www.tasarimpc.com/?page_id=323