ETNİK VE MEZHEPSEL OLGULAR ÜSTÜNDEN ADAY DEĞERLENDİRMELERİ
Geleneksel anlamda sosyal demokrasinin evrensel ilkeleri tüm sosyal demokrasi ilkelerine bağlı partilerde işletilir. Bu ilkeler uluslararası anlamda sol partilerin anayasasıdır. Sol geleneğin iki yüz yıla yakın tarihinden gelen bu temel değerleri ülkemizde sol tandanslı partilerde ne yazık ki pekte görmek mümkün değil.
Yaklaşan yerel seçimlerde ön plana çıkan aday adayların tespitleri , analizleri ve de karşıt tezleri ne yaz ki daha ziyade etnik , mezhepsel vurgular, cinsiyet tanımlaması üstünden ilerliyor. Oysa kürsel ölçü de bir kişinin etnik,mezhepsel,cinsiyet tanımı üstünden siyaset “ırkçı partilerin tezidir” bu tez sola aykırıdır.
Parti genel merkezleri tespitler elbette yapar ve de bu teze uygun adaylar atar yerellere..Bu kazanma tezi doğru bir tezdir ama sol parti üyesi bu tezi bir ayrıştırma ,dışlama , karşıt propaganda olarak kullanamaz.
Siyasal mücadele elbette kazanma üstüne kurgulanır vede doğru tezi uygular alanlarda, bu tez olabildiğine sol değerlere uygun olması ideal olandır. Anacak olgular ve tezler hep aynı yörüngede olmaz.
Sosyal demokrasi 20. yüzyıl başlarında Alman Sosyal Demokrat Partisi (SPD) içerisinde Eduard Bernstein ve Karl Kautsky’nin yazdıklarıyla oluşmuştur. Ayrıca İsveç Sosyalistleri de sosyal demokrasinin oluşmasında hatırı sayılır katkı yapmışlardır. Sosyal demokrasinin temel ilkeleri şu şekilde özetlenebilir:
1-) Sınıfların çıkarı dengeye gelmelidir. Sosyal demokrasi emekçilerin çıkarını savunurken, öteki sınıfların yaşam hakkını yok saymaz.
2-) Demokratik özgürlükler sınıfsal çıkarlara kurban edilmemelidir. Sosyal demokrasi, sınıflar arası çıkar dengesini en iyi sağlayacak ortamın, siyasal haklarda eşitliğe dayalı demokratik ortam olduğu inancındadır.
3-) Sosyal demokrasi, güçlü sınıfların ya da toplulukların çıkarını gözeten ve ideolojisini savunan yerleşik siyasal ve hukuksal düzene, başka değişle sınıfsal devlet yapılanmasına karşıdır.
4-) Bölüşüm hakça olmalıdır. Sosyal demokrasi, bireysel yeteneğin ve ulusal zenginliğe katkının farklı olduğu inancındadır. O nedenle her bireyin, ulusal üretime yeteneği ölçüsünde yaptığı katkıyla uyumlu bir pay alması gerektiğine inanır.
5-) Ekonomik yapı çoğulcu olmalıdır. Ulusal üretim, soyut bir serbest piyasa ekonomisi tutkusuna kurban edilmemelidir. Özel teşebbüsün yetişemediği pahalı teknolojiyi gerektiren yatırımları devlet yüklenmeli ve bu yoldan ekonomik yapıyı değiştirmelidir.
Bu tezler geleneksel sosyal demokrasi tezleridir. Solun evrensel değerleri olarak varlığını sürdürmesi bakımından da son derece önemlidir. Sol parti üyesinin temel yasaları olması bakımından daha önemlidir.
Sol Parti üyesi öncelikle bu değerlere bağlı olmalı ve özümsemelidir.
Bireyin etnik,mezhepsel ,cinsiyeti üzerinden siyaset üretmek genel anlamda sol’un tezlerine uygun olmadığı gibi insani de değildir.
2018-10-31
http://eyupflashaber.com/
Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ilan ettiğimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. kuruluş yıldönümüdür. Esarete ve …