Yerel Su Kaynakları “İmdat” Diyor

YEREL SU KAYNAKLARI “İMDAT” DİYOR

HALKIN İÇME SUYUNA BARİ DOKUNMAYIN.

Türkiye genelinde enflasyonla mücadele etmemiz gerekirken, Kendi öz kaynaklarımız olan Halkın içme suyundan bari dolaylı vergi almayınız. Bırakın bari milletin olmazsa olmazı can suyuna dokunmayın. Yerel su firmalarının önünü açın.

 

16 milyon İstanbul halkını  ilgilendiren ambalajlı su sektöründe yaşanan kriz, vergi üstüne vergi yetmezmiş gibi birde belediye katkı payı ve kira payı isteniyor.

Varlık değişimi projesi hayata geçirilip piyasayı Nestle-Danone firmalarına yer açılmaya çalışılıyor.

Bir zamanlar Ankara Gazozu, Elvan, Çamlıca gibi yerli içeceklerimiz vardı, onların yerini Coca cola, Pepsi cola alırken, gün gelecek kendi öz kaynaklarımız olan can suyumuzun yerini yabancı markalar alacak.

Bu da adeta İstanbul Valiliği eli ile yapılıyor

İstanbul Valiliğin kararı hayata geçerse İstanbul genelinde faaliyet gösteren yerel su fiyatları üç katı artacak ya da kapatacak. Piyasa ise  Danone ve Nestle ‘ye kalacak su fiyatları 500 TL’ye kadar çıkabilecek

Su firma yetkilisi -markası kurucu ve işletmecisi; İstanbul’da 40’ ın üzerinde su firması Türkiye genelinde ise 350 firma zarar görecek.

YABANCI MARKALARIN ÖNÜMÜ AÇILIYOR?

Su Sanayici Deneği ; “Ambalajı su fiyatları artmasın diye İstanbul firmaları olarak katalizör vazifesi görüyoruz. Bizim gibi yerel firmalar olmasa İstanbul’da damacana su şu anda 70 TL, şehir dışından gelen Nestle ve Danone ait firmalar da ise 140 TL’den satılıyor. Valiliğin kararı hayata geçerse su fiyatları üç katı artacak ya da bizim gibi küçük firmalar kapatacak.

YEREL SU KAYNAKLARI “İMDAT” DİYOR

Su fiyatlarının armasındaki ana sebeplerinden biri İstanbul valiliği ambalajlı su firmalarına kanunla belirlenmiş su fiyatı yerine 6 kat fazlası fiyatla su kirası adı altında para talebi ile su fiyatları 1-3 kat artacak

Su da KDV %1 olmasına rağmen İstanbul Valiliği 6 kat fahiş su kirası üzerine  % 20 Kdv tahakkuk ettiriyor

1 damacana su tüketiciye gidene kadar ortalama maliyeti

19 Litre damacana su fabrika dolum fiyatı                                         15 TL

Bayiye nakliye                                                                                  10 TL

Müşteri ye nakliye                                                                           10 TL

Müşteriye taşıma bedeli                                                                 30 TL

Bayi karı artı vergi, iş yeri kirası, personel müşteri teslim fiyatı,    80 TL

İstanbul dışındaki sular tüketici teslim fiyatı                            150 TL

Maliye bakanlığı ve ilgili bakanlıklar enflasyonla mücadele diyor

Mülk sahiplerine % 25’ in üzerinde kira zammı yapmayın diyor.

VAKIFLAR genel müdürlüğü ise kiraları 10.000 TL den  50.000 TL ye çıkararak %  500 kira artışı yaparsa,

Orman Genel Müdürlüğü arazi kiralarını  % 170 – 200 arası arttırıyorsa,

İstanbul Valiliği kanunla belirlenmiş su kirası 6 TL  iken , Suyun Kdv  %1 iken,

Ambalajlı su firmalarına 30 TL den  % 20 KDV uygulayıp 36 TL alıyorsa

Sormazlar mı?

Bu ne perhiz

Bu ne lahana turşusu

Enflasyonla mücadele top yekün olmalı, üretici tüketici ve devlet el ele vererek

 

 

“Su yanmasın”

SUSAD Başkanı Rahman KILIÇ;  “Düşünce ve önerilerimizi 29/11/2023 tarihli ve 32384 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürüklüğe giren ulusal su kurulu kurulmasına ilişkin 157 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi doğrultusunda Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün yürüttü- ğü Ulusal Su Kurulu Alt Komisyonunda kayıtlı derneğimiz ve sektör adına dile getirdik. Bizler su satmıyoruz, hizmet ve ambalaj satıyoruz. Bunu yaparken son sistem yeni nesil makinelerle önce hijyen, sonra düşük üretim maliyetleri ile üretim yapmaya gayret ediyoruz. Bu bağlamda hem üretim hem de planlama süreçlerinde yaşadığımız çeşitli sorunları farklı platformlarda ilgili birimlere aktarıyoruz. Sürekli ifade ettiğimiz gibi su sektöründe sağlıklı suyu sürekli bir şekilde vatandaşa ulaştırmak temel hedefimizdir.

OLASI DEPREM FELAKETİNDE YEREL KAYNAK SUYU;

Olağanüstü hallerde (deprem, sel vb) sigorta vazifesi görüyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonunda üretim, istihdam, ihracata yönelterek ülkemizin doğal kaynaklarını halkın hizmetine sunmanın yanında katma değer üretiyoruz ve üstün kamu yararı sağlıyoruz. T.C. Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün yürüttüğü “Suda Sıfır Kayıp” kampanya- sına katkı sağlıyoruz. Sosyal mecralarda, platformlarda suyu israf etmeden amacına uygun tüketerek yüksek oranda katkı sağlıyoruz. Söz konusu hedeflere ulaşmak için bugüne kadar idari, mali ve hukuki anlamda karşılaş- tığımız birçok sorunu iç ve dış paydaşlarımızla birbirimizi dinleyerek empatiyle çözmeye gayret ettik. Bugünlerde ise maalesef ilgili bürokratlardan yeterli ve gerekli desteği alamadığımız için işlerimizi durdurma noktasına geldik. Tüm sorunlarımızı kamu yetkililerine ilgili çözüm yolları ve alternatifleri ile arz ettik, ancak bir türlü ilerleyemiyoruz. Türkiye’mizin su zengini bir ülke olmadığının bilinciyle hareket etmeli,

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN TALİMATI MALUMDUR;

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN beyefendinin su kaynaklarının geleceği ile ilgili çok daha duyarlı olunması, su politikasının yürürlüğe konulması, insani tüketim amaçlı sulara öncelik verilip, su sektöründeki sorunların ivedilikle çözüme kavuşturulması talimatları da hepimizin malumudur.

Anayasanın ilgili maddesinde belirtildiği üzere;

Sosyal devletin gereği olarak, kamunun kontrolündeki yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizin ekonomiye kazandırılması, coğrafi bölgede yaşayan herkesin ulaşabileceği koşullar sağlanmalı ve halkın hizmetine sunulmalıdır. İstisnasız herkesin ulaşabileceği faydalanabileceği koşullar sağlanmalıdır; aksi halde tüketicilerin bu coğrafyada yaşayan halkın ambalajlı ve içme suyundan ekonomik koşullar gereği mahrum kalacağı hepimizin malumudur. Özel teşebbüsler olarak yatırımlar yapmak kaydı ile faali yetkilerimizin amacı; yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizin ekonomiye kazandırılması, herkesin ulaşabileceği ve faydalanabileceği koşulları sağlamaktır. Ambalajı su dolumu yapılana kadar suyun aranması bulunması yer altından çıkarılması ishale edilmesi ve belli bir prosesten geçmesi bir maliyet ile olur dolayısı ile ambalajlı su sektörünün suyu amacı dışında kullanması tüketmesi veya israf etmesi söz konusu olamaz. Yine ambalajlı suyu tüketen tüketicilerin bedelini ödeyip aldığı içme suyunu insani tüketim haricinde kullanması da söz konusu değildir. Ambalajlı su sektörü her ne kadar ticari işletmeler olsa dahi yukarıda Anayasanın ilgili maddesine göre kamunun sağlaması gereken, halkın faydalanacağı doğal kaynaklarını tüketiciye arz etmektedir. Özel ticari işletme olarak misyonumuz, suyu amacına uygun israf etmeden tüketime sunmaktır.

Yeraltı sularının koruma altına alınmasında, yeraltı sularının fiyatlandırılmasında ve yeraltı sularının ve doğal kaynak sularını işletmelere tahsisinde ambalajlı su üreten, bu işler için ciddi ekonomik yatırımlar yapan firmalara istisna ve teşvik verilmesi, Su Kanunu Tasarısında Ambalajlı Su üreticilerine ayrı bir statü tanımlanmasını hususu- nu değerlendirmesi gerektiğine inanıyoruz.

Sektörün düzenli işleyişi, halka sunulan hizmetlerin kontrol altında tutulması ve hizmetin sağlıklı takibi amacı ile, Su Bakanlığı yerine; EPDK,BBDK gibi Cumhurbaşkanlığı’na Bağlı SPDDK (Su Piyasası Denetleme Düzenleme Kurulu Başkanlığı’nın) kurulmasının faydalı ve isabetli olacağı kanaatindeyiz” dedi.

“Yerinde üretim yerinde tüketim”

SUSAD Su Sanayicileri Yönetim Kurulu Başkanı Rahman KILIÇ; “Su fiyatlarının fahiş olmasının sebebi üreticiler değil, üreticilerin %10-15 işletme payı- karı aldığı ortamda, ambalajlı suları tüketiciye sunan market, büfe,

restoran, havalimanlarında %300 ila 3000 arası kar edenlerin denetlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Dernek olarak mevcut sorunların yanında olası sorunlara çözüm bulmak için çalışıyoruz. İstisnasız tüm halkın temiz sağlıklı suya ulaşması için gayretimizi sürdürmeye devam edeceğiz” derken, kamu kurumlarının ambalajlı su ile ilgili alınacak her türlü karar ve tasarrufta STK ve firma temsilcilerinin görüşlerinin alınması ve bir değil beş defa düşünmeleri gerektiği konusunda desteğini beklediklerini belirtti.

YEREL SUYUMUZU TERCİH EDELİM;

SUSAD Başkanı Rahman KILIÇ, “Ayrıca çevreci bir birey olduğumuzu düşünüyorsak yerel suları tercih etmeliyiz. Zira, mesafe uzadıkça nakliyeden dolayı kurşun salınımı, karbon ayak izi artar. Çevreyi hep birlikte korumalıyız. Halk tipi çevre dostu ambalaj olan Polikarbon damacanayı tercih etmeliyiz” dedi.

 

“Ambalajlı su tercih değil zarurettir”

“Ambalajlı su üreticileri yerel yönetimlerin görevlerinden biri olan toplumun sağlıklı su ihtiyacını    karşılamak olmasına rağmen ambalajlı su sektörü var olan talebe cevap vermektedir. Bizler suyu değil hizmeti satıyoruz. Ambalajlı su tercih değil, zarurettir. Olağanüstü hallerde halkın sağlıklı suya ulaşmasında sigorta vazifesi görüyoruz. Buna rağmen diğer sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin vergi mükellefiyetlerini yerine getirmekle kaynak kirası rüsum, son olarak da GEKAP olmak üzere ekstra %30’un üzerinde vergi veriyoruz. Uygulanan KDV’ler su satışlarımızda %1 iken, valilikler ve belediyelerce alınan su kiralarında KDV %20 olarak uygulanmaktadır. Ambalajlı suyun önemini anlatmakta zorlanmaktayız. Her şeye rağmen kalkınmaya istihdama ve yatırıma yönelik olarak, yurdun dört bir yanında yatırıma devam etmekte ihracat ve istihdama katkı sağlamakta kararlıyız. İlgili kurumlardan da yurtdışı kaynaklı sermaye ve yatırımlara sağlanan katkıdan bizlerinde mahrum bırakılmamasını diliyoruz” diyen SUSAD Su Sanayicileri Yönetim Kurulu Başkanı Rahman KILIÇ, Su Sanayicileri Derneği olarak vatandaşa sağlıklı su ulaştırmak gayesiyle çalışmalarımızı büyük bir özveriyle kesintisiz sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.

 

• Firmanın kalite belgeleri incelenmeli, suyun analiz raporları gözden geçirilmeli,
• Damacananın aşınıp aşınmadığı, suyun berrak olup olmadığı kontrol edilmeli.
• Kapağın kapalı, kapaktaki bant ve bandrollerin yerinde olup olmadığına dikkat edilmeli. Son kullanma tarihine bakılmalı.
• Damacana 1 hafta içinde tüketilmeli, içine çeşme suyu bile konmadan iade edilmeli.
• Damacana ağzı açık olarak bırakılmamalı, evin gölge ve serin bir yerine konulmalı.
• Buzdolabına ağzı açık bir şekilde su konulmamalı (Diğer yiyeceklerde üreyen bakterilerin suya geçip çoğalmaması için).
• Günümüzde ambalajlı su tercih değil zaruret halini almıştır. Ambalajlı su üreticileri yerel yönetimlerin görevlerinden bir olan toplumun sağlıklı su ihtiyacını karşılamak olmasına rağmen ambalajlı su sektörü var olan talebe cevap verdi.
• Polycarbon damacana halk tipi ekonomik bir üründür.
• Ambalajlı su üreticileri olarak bizler suyu değil hizmeti satıyoruz. Bir çok firma maliyete ambalaja koyduğu suyu katmıyor.

 

Türkiye genelinde enflasyonla mücadele etmemiz gerekirken, Kendi öz kaynaklarımız olan Halkın içme suyundan bari dolaylı vergi almayınız. Bırakın bari milletin olmazsa olmazı can suyuna dokunmayın. Yerel su firmalarının önünü açın.

(FLAŞ HABER ALAETTİN ARSLAN)