Türkiye artık dayanılmaz biçimde ( içe kapanık –dışlanan –izole edilen) ülkeler kervanına katılmıştır. Bu kervanın nereye yol alacağı meselesi elbette mühim, zira kervanın – kervanbaşı ey diye başladığı her cümleye dünyadan gelen yanıt daha da izole edilmekte olan ülkenin sıkıntılı sürecine çözüm bulmuyor…
AB kapısına rehin olmuşluğun dayanılmaz hafifliği işin bir diğer boyutu. Türkiye ciddi bir yol ayırımındadır; Bu öylesine bir çelişki veya çözülebilinir bir sorun değil artık mevcut hükümetle…
Demokrasi karnesinde kırıklar dolusu olan öğrencinin şımarık ve saçma hevesleri gibi ülkenin durumu. Öyle ya bir kadın bakana bunca kabalık, barbarlık yapılmaz… DOĞRU
Ancak birkaç gün öncesinde ( 8 Mart dünya kadınlar günü için meydana çıkan Urfalı kadınlara gaz-cop da barbarlıktır.)
İnsanların fikir hürriyeti vardır ve fikirlerini yaymada ( terör propagandası dışında ) yayabilir, anlatabilir ve hukuken bu hakkın işletilmesi zorunludur…
Ancak memlekette 150 üstünde gazeteci, yazar, akademisyen cezaevinde…
Hukuki dayanağı olmayan bir sürüncemede ilerleyen işten atmalar…
Yıkılmış kentlerin enkazı altında kalmış bir ülkenin dünyada yansıması açıkçası böyle. Çeşitli ülkelerden gelen insanların sorularına cevap yok…
Sadece HAYIR diyeceği için terörist diye anılan milyonlar var…
Bu denli keskin ve içinden çıkılmaz biçimde karmaşa ortamından doğacak şeylerin sağlıklı olunması ne denli yararlı?
Faşist AB-ABD-ASYA ve tüm dışımızdakiler düşmandır… Bizim bizden başka dostumuz yoktur…
Bu kafa aslında ( çıkarları olunca gayet iyi ve başarılı hizmetler sunduğu çokça örnek var AB-ABD ‘ye.) Türkiye artık ciddi bir yol ayrımındadır. Mevcut dünyadan izole bir ekonomi –siyaset eşyanın tabiatına aykırıdır..!Daha doğrusu liberal piyasacılığın doğasına aykırı.
Hele ekonomisi kırılgan ve dışa bağımlı bir ülkenin yaşama şansı 6 ay bile değildir. Biz ülkemizi elbette batılı sömürgecilere karşı savunuruz vede savunmalıyız. Lakin bunu ülkemiz için yapacağız… Birilerinin koltuğu –fiyakası – Rantına payandalık için değil…
Bunu bir yurtseverlik görevi olarak…
Siperleri faşist diktatörlere karşı dolduracağız…
ve Biz Kazanacağız.