Eyüpsultan önceki ak partili Önceki AK Partili başkan “bir yılda 53 proje” diyerek geldi, artı proje bırakarak gitti.

AKP VE CHP MEDYASI;

Devletin kurum ve kuruluşları kendi medyasını oluşturursa gerçek ile yalan bir birine karışır.

Burası Eyüpsultan; “Yalandan kim ölmüş” Sözü artık bu devirde kabul görmediği gibi, bu millet  söze değil icraata bakıyor. “Ak parti gitsin de kim gelirse gelsin” isyanı ardından tam bir yıl oldu. Ne icraat var, nede selam. Ağustos böceği ve karınca misali geçti koca bir yıl. Önceki AK Partili başkan “bir yılda 53 proje” diyerek geldi, artı proje bırakarak gitti. Bari onun yarım bıraktıklarını hayata geçirin. Park boyamak, bahçe temizlemek, çöp toplamak gibi icraatlarla övünmek bile acizliğin kanıtı. Zaten belediyenin ana vazifesi.

YALAN MI? DOĞRUMU?

Özellikle siyasi parti temsilcileri ve belediyelerin oluşturdukları kendilerine has medya sitelerinde yayınladıkları kısa yazı ve bol resim paylaştıkları görüntüler bile halk kitlesi ilgi görmediği gibi bölgesindeki gelişmeler hakkında bilgilenmesinin “yalan mı,doğrumu” seçeneğiyle karşı karşıya kalıyor.

KENDİN YAZ KENDİN OKU;

Özellikle siyaset arenasında ve belediyelerde sanki maaşlı özel  sosyal medya trolleri, haklarında yapılan haberleri içlerine sindiremedikleri gibi saldırıya geçtikleri görülüyor.

MİLLET APTAL KARGA DEĞİL;

Bu millet artık her şeyin farkında .Artık aptal karga değil, artık ağzındaki peynirin kıymetini iyi biliyor.

Bir siyasetçi, veya bir belediye başkanı her daim kendini övmek için hemen her gün bir resim paylaşıp sosyal medyada ”Şunu yaptım, bunu yaptım, şunu ziyaret, bunu ziyaret, olmadı şu kahvaltı, bu yemek, diye paylaştıkları sadece resim bile halkın eleştiri oklarına hedef olduklarının farkında değiller.

Ulusal ve yerel haberleri gazete, televizyon kanallarında boy gösteren medya, “İktidar ve Muhalefet” olarak ikiye ayrılmış. Bu ayrım toplum kitlesi tarafından kabul görmediği gibi artık dikkati bile çekmiyor. Çünkü her iki gurup arasında da yayınlanan haberler gerçek olsa bile “yalandır yalan”deniliyor.

Yalan, çoğu zaman mantığa ters düşmez;

Çünkü. Yalancı kitlelerin ne duymak istediğini iyi bilir ve buna göre hareket eder, Yalancılar zevklere ve çıkarlara göre uyarlayarak yalanını hakikatten daha çekici yapabilir. Böylelikle ikna ediciliği, hakikate göre fazladır,

Hakikat bazen yalancılara karşı can sıkıcı olabilir. Fakat tüm bunlara rağmen hakikat güçlüdür ve yeri doldurulmaz:

Gerçekliğin bizi hiç ummadığımız şeylerle karşılaştırmak gibi rahatsız edici alışkanlığı vardır.  Siyaseti, hakikat anlatıcılığıyla yalandan korumak mümkündür. Siyasal alan ihtişamlıdır, bu ihtişamı modern yalandan koruyacak olan hakikat anlatıcısıdır. Siyasal alan, ihtişamını ancak hakikatle sınırlarsa koruyabilir.

SİYASETÇİ GİDİCİDİR; HAKİKAT YERİNDE KALIR;

Sonuç olarak, yalan siyasetin içinde varlığını sürdürmektedir; fakat bu, siyasal alanın ihtişamını yok eder. Bu ihtişam, ancak hakikatle korunabilir; bu da siyasal alanın sınırını oluşturur. Hakikat, yalan karşısında kırılgandır; ancak yalan cezbedicidir, hakikat ise her zaman bizi mutlu etmez. Bundan dolayı hakikatin yalan karşısında tanıklığa ve hatırlanmaya ihtiyacı vardır.

Günümüzde yalan ve siyaset bu kadar iç içe geçmişken, siyaseti yalandan kurtaracak olan hakikat anlatıcılarıdır; her şeye rağmen hakikati dile getiren, hakikate tanıklık yapan ve onu unutmayanlardır…

Selamlar/ EYÜP FLAŞ HABER/ Alaettin ARSLAN