DENİZ SEVÜK;ÜLKE DEĞİL MÜBAREK MUCİTLER MERKEZİ

Ülkemizdeki buluşlar ülkenin o an ki siyasi durumuna göre değişiklik göstermektedir.

Fırat kalkanı ve ardından yapılan Afrin operasyonlarının yarattığı milliyetçi dalga, son zamanlarda yerli tank, milli uçak, çok çok milli denizaltı buluşlarıyla gazete ve televizyon ekranlarını süslemektedir.

Bununla yetinmeyen kimi yalaka basın, işi bir adım ileri götürüp, milli uzay gemisi, yerli uzay istasyonu haberlerini sunmaya başladılar.

Pek yakında artık kendi yerli ve milli atom bombamızı yapıyoruz derseler şaşırmayın.

Adana da tarla sürerken petrol bulan, Muş’ta su sondajı yapılırken petrol bulan, Sakarya’nın üç ilçesinde doğalgaz bulan ve fışkırıyor mübarek diye manşet atan yalaka takımı milli ve yerli uzay istasyonunu neden yapmasın ki ?

AKP’nin gelişiyle memlekete gelen doğalgaz, petrol, bor  ve kömür Afrin’e girişimizle yerli ve milli tank, uçak, uzay gemisi, uzay istasyonu olması kaçınılmazdı.

BEN VERMEM DERSE NE OLUR?

Tarih 2015 Haziran’dı. Yapılan genel seçimlerde hiçbir parti tek başına hükümeti kurmak için gerekli Milletvekili çoğunluğunu yakalayamamıştı. Dönemin Cumhur Başkanı R.T Erdoğan ilk olarak hükümeti kurmak için görevi AKP genel başkanı Ahmet DAVUTOĞLU’na verdi. (İlk olarak diyorum çünkü yasalar ve teamüller gereği öncelikle en çok oy alan parti genel başkanına, o hükümeti kuramazsa seçimlerde ikinci olan siyasi partinin genel başkanına görev verilmesi gerekir.)

Ahmet DAVUTOĞLU hükümeti kuramayınca, olması gereken hükümet kurma yetkisinin Cumhur Başkanı tarafınca seçimlerde 2. Parti olan Cumhuriyet Halk Partisine verilmesi olmalıydı. Bu bir lütuf değil anayasal haktı.

Lakin dönemin Cumhur Başkanı Erdoğan, çıkıp ekranlarda ben sana hükümet kurma yetkisi vermiyorum deme cesaretinde bulundu. Anayasal bir suç işlediğini kendiside biliyordu. Lakin buna cüret etti ve hükümet kurma yetkisini CHP’ye vermedi.

Şunu söyleyen çok oldu. Yok canım verse ne olur ki zaten CHP hükümeti kuramayacaktı. Doğrudur CHP hükümeti kuramayabilirdi. Ancak bu, yetkinin ona verilmesi önünde engel değildi.

Gelelim 2019’a

2019’da yapılacak seçimlerin iki sonucu olacak.

1 – R.T.Erdoğan seçimlerde yüzde elli +1 alacak ve devam edecek burada bir sıkıntı gözükmüyor.

2 – Muhalefet bloğu yüzde elli +1 alıp yürütmenin başına geçecek. Burada da bir sorun gözükmüyor.

Sorun şu. 2015’te provası yapılan vakanın 2019’da devam etmesi durumunda ne olacak?

Recep Tayyip Erdoğan, arkadaş ben kaybettim lakin siz bu ülkeyi yönetemezsiniz, bu nedenle ben hükümeti devretmiyorum derse bu hukuksuzluğa dur diyecek kurum veya kişiler kim merak ediyorum.

Bir üçüncü ihtimal daha var.

Seçimi Muhalefet Bloğu kazandı. Recep Tayyip Erdoğan’ın Hükümeti devrettiğini düşünelim. Yürütmenin başına geçecek yeni Cumhur Başkanı hangi devleti yönetecek veya yönetebilecek mi?

Sık sık medyaya konu olan Milli Eğitimin bir cemaate devredildiği, Sağlık Politikalarının bir cemaate devredildiği, Polis teşkilatının ise başka bir cemaate devredildiği, AKP’nin kendi sendikasını kurduğu, Spor kulüplerinden iş dünyasına kadar kendi devletini kurduğu bir ülke pozisyonundaki Türkiye’yi kim yönetebilecek?

Bu söylediklerim bugün size biraz fantastik gelebilir. Lakin 2019’da ben vermiyorum derse şaşırmam ben alırım diyen KİM? merakta ediyorum.