SIKMADIK EL ÇALMADIK KAPI BIRAKMIYOR
Seçim sath-ında alanlarda olup sonrasında bir daha yüzünü bile görmediğimiz siyasilerin yapamadıklarını, mahalle ve sokakları dolaşarak sıkmadık el çalmadık kapı bırakmayan, sanki yarın seçim varmış gibi seçim sonrası da çalışmalarına devam eden Emel Bilenoğlu’na samimiyetle sorduk.
EYÜPSULTAN’IN EMEL ABLASI OLDU
2019 yılında yapılan yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul’un 39 ilçesindeki tek kadın adayı, Eyüpsultan Belediye Başkan adayı Emel Bilenoğlu, seçimleri %1 gibi çok az bir farkla kaybetmişti.
Seçimleri kaybetmesine rağmen sahayı terk etmeyen, dur durak bilmeden, hemen her gün üç yıl boyunca çalmadığı kapı, sıkılmadık el bırakmayan, cenazede, düğünde, acı, tatlı her anında halkla iç içe olan Emel Bilenoğlu, gün geçtikçe Eyüpsultan’da daha da büyüdü.
Siyasi çalışmalarının yanı sıra kurduğu “Umuda Yolculuk” platformuyla aralıksız her gün yürüttüğü sosyal çalışmalar ile taraflı tarafsız herkesin taktirini kazandı dersek abartı olmaz.
“Yeni bir şey söylemek, yeni bir şey yapmak ve yeni şeyler bulmak, halka ulaşmada siyasetin veya siyasetçinin olmazsa olmazı olmalıdır” diyen, alanı sıcak tutmak, halkla kurulan bağı koparmamak, bununla birlikte insanlara dokunabilmenin de bir o kadar önemli olduğunu dile getiren Emel Bilenoğlu, tamda tarif ettiği siyasetçi modeline uyan ender siyasetçilerden biri.
Kısa zamanda “Eyüpsultan’ın Emel ablası” olmayı başaran Emel Bilenoğlu’na biz sorduk kendisi de samimiyetle sorularımızı yanıtladı.
FLAŞ HABER/ Emel Hanım, secim sath-ında alanlarda olup sonrasında bir daha görmediğimiz siyasilere çokça aşinayız. Siz ise sanki yarın seçim varmış gibi çalışmalarınıza seçim sonrası da devam ettiniz. Kendinizi alanlarda geri çekmeyerek neyi hedefliyorsunuz?
Emel BİLENOĞLU/ Aslında siyasetin yaşamın içinde süre gelen her şey gibi doğal olarak sürmekte olduğunu ve hayatın her alanında zaten var olduğunu düşünmekteyim. Bu düşünceden tüme varımla eğer siyaset yapıyorsanız bunu sürdürmeniz gerektiğine inanmaktayım. Şöyle düşünün; komşunuzla ilişkilerinizi bir varmış bir yokmuş gibi yapabilir misiniz? Bu mümkün değildir, Çünkü eğer böyle yaparsanız inandırıcılığınızı kaybedersiniz. Siyaset yaptığınız seçim süresince oluşturduğunuz ilişkileri sonrasında koparırsanız üzerine yenilerini ekleyemezseniz. Böylesi bir ilişki kendi içinde güvensizlik doğurur. Bu nedenle ben aslında üzerime düşen görevi yaptığımı düşünüyorum. Adaylık gibi önemli bir görevle beni onurlandıran partime ve aday olarak beni bağılarına basan Eyüpsultan’lı her bir vatandaşa da borcumu ödüyorum. Aslında farklı bir şey yapmıyorum. Yapılması gereken lakin bu güne değin yapılmayan bir şeyi yapıyorum. Doğru olan da bu değil mi?
FLAŞ HABER/ Kamuoyunda ve özellikle hükümet yanlısı medyada hakkınızda sıkça haberler yapıldı. Blok olarak hükümet yanlısı medyanın hedefinde olmanızı nasıl yorumluyorsunuz? AKP için çok mu ciddi bir rakipsiniz?
Emel BİLENOĞLU/ Öncelikle bu sorunuz için çok teşekkür ederim. Bu günü konuşmak sorunuza doğru cevap vermek için biraz geçmişe gitmek gerekir. Sizde çok iyi hatırlarsınız aday adaylığım sürecinde en çok dillendirilen konulardan biri Eyüpsultan’da kadın aday olur mu? Olmaz mıydı? Neticesinde partimin yetkili kurulları ve Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da tek ve olmaz dedikleri Eyüpsultan ilçemizde bir kadın aday olarak beni uygun gördüler.
Bir hatırlatma daha yapmak isterim. Partili Cumhurbaşkanı İstanbul seçimi safhasında “İstanbul’u kaybedersek Türkiye’yi kaybederiz” demişti.
Geçen 20 yıllık zaman diliminde AKP iktidarını ayakta tutan yegâne güç İstanbul ve yine AKP için İstanbul’un en önemli merkezi Eyüpsultan olduğunu da sizde benim kadar çok iyi biliyorsunuz. Aslında bütün hikayenin esas noktası da budur.
Kadın aday olmaz denilen Eyüpsultan’da Genel Başkanımın beni aday göstermesi, kazanamamamıza rağmen Eyüpsultan’da tarihimizdeki yüzdesel olarak en yüksek oya ulaşmış olmamız, seçim sonrası klasik siyasetçi modeli misali benim alanlardan kendimi geri çekmemem ve neredeyse secim zamanındaki kadar aktif olarak çalışmam, AKP cenahında emin olunki bir endişe yarattı.
AKP’de siyaset yapan birçok insanın saha çalışmalarım esnasında bana söylediği “siz Eyüpsultan’da yeni bir siyaset modeli oluşturdunuz” söylemi bana hep saldırılara maruz kalacağımın işaretini verdi.
Alaattin bey, çağımız dolayısıyla ülkemiz çok hızlı bir değişim içinde. Örneğin gelecek seçimlere mührünü vuracak olan bir Z kuşağı gerçeğini yaşıyoruz. Bu da bize geçmişin söylemiyle bugün siyaset yapılmayacağını gösteriyor. Bunu en iyi analiz eden ve bir o kadar da doğru şekilde pratiğe döken kişi Sayın Genel Başkanımızdır. Bu gün Türkiye’de Millet İttifakı gerçeğiyle yaşıyor olmamız da aslında bunun yansımasıdır. Bende geçmişin dili ve hareket tarzıyla bir siyaset yapmaktan hep kaçındım. “Gitmediğin yer senin değildir, çalmadığın kapıdan kimse seni içeri almaz” ilkesi bana bu süreçte hep rehberlik etti.
Kısacası olmaz denilen Eyüpsultan’da bir kadın, siyasete yeni bir şekil veriyor. 31 Mart yerel seçimlerinden bir gün sonrası 1 Nisan sabahı alanlara geri dönüyor. Hakkında yerel basında birçok asılsız, mesnetsiz iddia ortaya atılıyor ve vazgeçmiyor. O zaman kümülatif bir saldırı yapmak gerekir diyorlar ve ana akım olarak bilinen aslında besleme medyasıyla saldırıya geçiyorlar.
Alaattin bey, abartmak istemem ama genel başkanımız, il başkanımız ve Büyükşehir Belediye başkanımız hakkında bu besleme medyasında çıkan asılsız haberlerden sonra belki de dördüncü-beşinci sırada ben varım.
Ellerinden geleni yapsınlar. Kalemlerinde dökülecek ne kadar yalan, iftira, saldırı varsa döksünler. Lakin bilmeliler ki ben geri adım atmayacağım. Bu konuyla ilgili son sözümde budur. Hayata karşı umut besliyorum. Sert adımlarla yürümekte olan yorulmadan şehirden şehire dolaşan kendini bu ülkenin geleceğine adamış bir Genel başkanın ardından yürüyorum. Bu ülkenin çocuklarına adamış bir anlayışın gelmekte olduğu bir çoğunluğun içinde siyasetime ve çalışmalarıma devam ediyorum.
Karınca misali sırtımda taşıdığım suyu yanmakta olan vatanıma faydalı olsun diye hedefine taşıyorum. Bu vesile ile de ilk genel seçim için o kıymetli mesajı iletmek istiyorum “ GELİYOR GELMEKTE OLAN “.
FLAŞ HABER/ Birçok kişi yürüttüğünüz çalışmaları 2024 yılı alt çalışması olarak yorumluyor. Nasıl değerlendireceksiniz?
Emel BİLENOĞLU/ Ben az önce de söyledim siyaset sürmesi gereken bir olgudur. Durup beklediğiniz zaman alandaki boşluğu dolduracak bir şeyler muhakkak olacaktır. Bu nedenle bir sonraki seçime kadar alanda yaptığınız her çalışma seçim çalışmasıdır. Ancak şu anda önümüzde bir yerel seçim değil ülkenin kaderini belirleyecek bir genel seçim vardır. Bu seçimi hepimizin çok önemsemesi gerekiyor. Pazarda, bakkalda, komşuda dertler hep aynı. Geçim derdi ve ekonominin geldiği nokta içimizi yakıyor. Eyüpsultan bizlerin canı, bizim yaşam alanımız ama bugün yerel siyaseti konuşmak için çok erken. Şu günlerde işsizlik, yoksulluk, eğitim, adalet, barınma ve yaşama hakkı gibi çok daha hayati konularımız var.
FLAŞ HABER/ 2019 yılında Eyüpsultan’da kadın aday olmaz söylemi sıkça kullanıldı. Buna karşın yerel seçimlerde partiniz sizinle en yüksek oyu aldı. Halen kadın aday olmaz diyenler oluyor mu?
Emel BİLENOĞLU/ Alaattin bey önceki soruda bu konuya kıyısından köşesinden dokunduk ama yine de birkaç kelam edeyim. Kadından her şey olur; Kadın Öğretmen olur. Doktor olur. Avukat olur. Savcı olur. Hakim olur. Kadın, Bakan, Başbakan olur. Dahası kadını erkeklerden ayıran en önemli özellik şudur ki, KADIN bu saydığım meslekleri icra eden tüm erkeklerin de ANASI olur. Yani kadından olmaz denilen her mesleği icra eden bir erkeği de yetiştiren yine bir kadındır. Kadın aslında elmanın yarısı değil, analık hakkını da eklerseniz elmanın %75 idir. Biz Eyüpsultan’da bu konuyu aştığımızı düşünüyorum.
FLAŞ HABER/ Bu kadar enerjiyi nereden buluyorsunuz?
Emel BİLENOĞLU/ Aslında son günlerde en çok duyduğum sorulardan birini bana soruyorsunuz. Benim hayatımda üç Emel Bilenoğlu var. Biri sizin de çok iyi bildiğiniz siyasetçi Emel Bilenoğlu, diğerleri anne ve eş Emel Bilenoğlu. Bu kadar enerjiyi nereden buluyorsunuz sorusuna muhatap olan siyasetçi Emel Bilenoğlu’nun asıl enerji kaynağı anne ve eş olan Emel Bilenoğlu’dur diyebilirim.
Biraz daha açmam gerekiyorsa 2019 öncesi ve sonrasındaki yürüttüğüm tüm çalışmalarımın ana ekseninde anne ve eş Emel Bilenoğlu var. Sokakta, evde, mutfakta olan ekonomik kaygıları yaşayan, çocukların geleceği söz konusu olduğunda gözlerinde umutsuzluk gördüğüm annelerden umudu, alın teri ve namusuyla çalışıp yetişemeyen kocalarının yanında dağ gibi duran eşlerden de gördüğüm dayanışmayı alıyor ve siyasetçi Emel Bilenoğlu’na resmen enjekte ediyorum. Bu enerjiyi dönüp çocukluğuma baktığımda her düştüğümde kendi ayaklarımın üzerine dikilip yaralarım için ağlamamamı bana öğreten rahmetli anne ve babamdan alıyorum. Her haksızlığa uğradığımda ya da haksızlığa uğrayan birini gördüğümde bunu düzeltmeye çalışmak için uykusuz kaldığım gecelerden enerji depoluyorum. Ben ders kitaplarını alamayan gençler ile dertleşmeseydim, ilk defa atlıkarıncaya binen çocuğun yüzündeki neşeyi görmeseydim, çöpten topladığı ekmekle sofra kuran kardeşimin şükredişine şahit olmasaydım ve aslında kendi geçmişimden de benzer problemlerle yüzleşerek bugün var oluşunu o yüzleşmelere borçlu olan bir kadın olmasaydım, bunca karamsarlığa her sabah umut dolarak uyanamazdım. İşte siyasetçi Emel Bilenoğlu’nun enerjisi oradan geliyor.
FLAŞ HABER/ Peki, bu durumda sizin için seçimi kaybetti ama yenilmedi Eyüpsultan’ın başkanı değil Emel ablası oldu diyebilir miyiz?
Emel BİLENOĞLU/ Bu söylediğiniz unvanı göğsüme nişan, başıma taç olarak kabul ederim. Eyüpsultan’ımız da böyle düşünüyorsa bu ifade benim için dünyanın en güzel unvanıdır.
Seçim kaybetmek evet çok acı fakat her şeye rağmen gönüllerde kazanan olmak, insanların yüzünde hoş bir tebessüm, bir mutluluk ifadesi görebilmek benim için hem umut hem de gurur verici bir durumdur.
Sizlerin vasıtası ile bu zor zamanlarda önce Eyüpsultan’ımıza sonra ülkemizde yaşayan herkese yeni yılın umut dolu bir yıl olmasını diliyorum. Son günlerde duyduğum en güzel sözle Eyüpsultan’ımıza selam yollamak istiyorum; “Sevgi öyle bir dikiştir ki, o dikişi kabirde melekler bile sökemez” ben Eyüpsultan’ı kalbime sevgi dikişiyle işledim ve onu kimsenin sökmesine izin vermeyeceğim.