Deniz SEVÜK Yazdı;HAYIR, ÇIKARSA 7 HAZİRAN OLUR, SONU ASLA 3 KASIM OLMAYACAK

HAYIR, ÇIKARSA 7 HAZİRAN OLUR, SONU ASLA 3 KASIM OLMAYACAK
Evet, çıkması durumunda doğacak olumlu veya olumsuz gelişmelerin cevapları çokça yazıldı. Lakin hiç konuşulmayan Hayır’ın çıkması durumunda Türkiye’de nelerin değişeceğidir.
Bunu çok geniş bir perspektifte ele alınması gerektiğine inanıyorum. Yapılan değerlendirmelere bakıldığında, Hayır’ın çıkması durumunda ilk akla gelen ihtimaller;
Teklif revize edilecektir. Zira Türk tipi Başkanlık sistemi diye sunulan şeyin, bu toprakların tarihsel mirasıyla, Anadolu gelenekleriyle aslında alakası veya ilgisinin olmamasındandır. Bundan hareketle AKP biraz daha zamana yayıp yeni bir Anayasa teklifinin zemini aranacak.
Az da olsa diğer bir ihtimal, Devlet Bahçeli’nin bu durumda çok ısrarlı bir şekilde talep ettiği, bir erken seçim kararı alıp, referandumsuz geçirecek kadar oy almaya çalışacaklar.
Bu Türkiye’yi bağlamaz, genellikle demokratik geleneğin yerleştiği Ülkelerde yaşanır. Anayasa teklifi reddedilen hükümetin meşruiyetinin kalmadığına inanıp, seçime gitmesidir, o biraz imkansız.
Veya AKP bu sunuca, halkımızın kararıdır deyip, yolumuza devam ediyoruz diye bilir.
FAKAT, LAKİN, AMA,
Tarih tekerrürden ibarettir. Bunlar olursa şaşırır mıyım? şaşırmam.
Öncelikle bazı verileri verelim.
Dolar, mümkün olduğunca mevcut seviyede sabit tutuluyor. Aynı zamanda faizler de yandaş inşaatçılara bir şey olmasın diye artırılmıyor. Yani, dolar, ekonomi kozu cepte.
Büyük olaylar olmadıkça haber yapılmıyor.
İflaslar işten çıkarmalar kıyıda bekliyor. Her an patlayabilir.
Bunlar mevcut ta elimizdeki reel veriler.
Şimdi gelin düşünmek dahi istemediğimiz o ihtimallere.
Hayır, çıkması durumunda ne olacak.
Merkez bankası daha da baskı altına alınacak, dolar fırlayacak, sonuç “gördünüz mü başkanlık gelmeyince ne oldu?”
Baharın gelmesi, PKK eylemlerin başladığı zamanlardır. Şehit haberleri havada uçuşacak, sonuç “gördünüz mü başkanlık gelmeyince ne oldu? biz size demiştik evet çıkarsa terör bitecek diye.”
İflaslar işten çıkarmalar her türlü olacak ama haberlerde bas bas bağıracaklar, sonuç “gördünüz mü başkanlık gelmeyince ne oldu?”
Enflasyon, turizm krizi, terör, siyasi kriz vs. birbirini kovalayacak. Sonra ne mi olacak? 7 Haziran ve 1 Kasım’da ne olduysa o olacak. Millet tutuşacak EVET demek adına kuyruklar oluşacak. Anlayacağımız, bu sadece referandumun birinci ayağıdır.
Başkanlık için değer mi bunlara? Onu vicdan sahibi halkımıza bırakıyorum.
Yalnız unuttukları bir gerçeği kendilerine hatırlatmak istiyorum.
7 Haziran 3 Kasım arasında yaşanan kutuplaşma 16 Nisana giden yolda tam tersi bir bütünleşmeye dönmüş durumundadır. Anayasa Değişikliğinin ilk gündeme alındığı günlerde sonuç, yüzde 64 ile yüzde 36 olarak hesaplanıyordu. Yüzde 64 AKP ve MHP oy toplamının birleşmesidir.
Oy sa, referanduma beş kala anketler, bıçak sırtı veya HAYIR önde diyor. Bu da Türkiye mozaiğinin Hayır bloğu içinde birleştiğini gösteriyor. Yani, AKP seçmeni ile AKP’leşen MHP seçmenine karşın, asla bir araya gelmez denilen, sağcı, solcu, liberali, muhafazakar, sosyal demokrat, Kürt seçmeninden milliyetçi Türk seçmenine kadar herkes HAYIR bloğunda birleşmiş durumunda. Bu da bize;
Hayır çıkarsa 7 Haziran olur, sonu asla 3 Kasım olmayacak diyor.