EYÜPSULTAN SİYASETİ VE KÖRLÜKTE ISRAR

Uzun süredir merkezi basın-yayanın organlarına harcadığım zaman “yurt gazetesi ve ülkede gündem yazarlık/yayın kurulu üyeliği ve Merkezi yayın organları ve yirmi sekiz ilçe yerel basın haber vb teknik desteğinden doğan yoğun trafik” Eyüpsultan’a vakit ayırmama engel oldu doğrusunu söylemek gerekirse.

Ancak Eyüp gerçektenden tarih, kültür, dinsel boyutundan ziyade benim için toplam yaşam serüveni. Bölgenin en eski yayını organı olan Eyüp Flaş Haberde on yılın deneyimini yaşamak daha da farklı bir serüvene ortak olmak demek…

Yaklaşık dört yıldır yayın yönetmenliği /yazarı olduğum gazetemiz bölgenin her açıdan en eski yayını Web’de/basılı yayında. Dolayısıyla bunca deneyim bizlere farklı bir atmosfer yaşattı. Şüphesiz tüm analizler deneyimle sabittir. Deneyim ve analiz eş güdümlü olmadan anlamsız olur.

Eyüp ilçesinin güncel politiği

Eyüp ilçesi otuz yıla yakın bir süredir muhafazakar/Milliyetçi tandans bir yelpazede yönetilmektedir. Politik anlamda bakıldığı vakit iktidar için bu şüphesiz başarılıdır. Ancak işin özünde muhalefetin derin trajedisi vardır.

Bu trajedinin varlık sebebi şüphesiz ideolojik – politik bakış yoksunluğu olarak tarif edilebilinir. Siyasal anlamda “uzlaşı olmadan” mücadele ortaklaşması mümkün değildir.

Dar gurupların “ kişisel hırsları ve bu hırsların derin trajedisi kayıplar oluyor.” Partinden ziyade bireysel çıkışlar anlam kazanıyor. İktidar açısından bu süreçler, çatışmalar son derece el verişli.

Muhalefet kendi içinde ve hatta partiler kendi iç dinamiklerini organize etmekten uzun zaman yoksun kalıp yenildiler. Bu çelişki iktidar için son derece el verişli kazançlara yol açtı.

Kadro hareketi ve çıkar gurupları

Tüm kazanımlar ve zaferler kadro hareketinden geçer. Tarihsel olarak buna şahit olmanız gerekir. Siyaset nitelikli kadroların “ortak akıl” ile ördükleri stratejide var olur ancak. Kadro hareketi şüphesiz farklı siyasal disiplinlerden gelen kişilerin ortak değerleri, bakışlardır…

Ve bunlar kader birliği yaparlar.

Ancak neoliberal sistemde “her şey maddi meta-mal”  eksenli olduğu için sistemce çürütülür. İşte bu çürüme süreci dar çıkar guruplarını doğurur ve bu doğumdan meydana gelen şey aslında “çürümüş bir çıkarlar gurubudur.”

Mesele geniş çıkar gurupları değil ama dar bir nitelikli kadrodur.

İdeolojik olmayan siyaset

 Mevcut sistem insanlığa son otuz yıldır özellikle çürüme, körlük dayatıyor. İdeolojik bakışı olmayan, yurt sevgisinden yoksun ve sistemin eşitsizliğine karşı itirazı bulunmayan siyasal figürler artık meydanlarda…

Oysa siyaset ideolojik bir antitezdir.

Bu ideolojisiz siyasal figürlerin topluma sunacakları şeyler güncel piyasa ekonomisinden farkı ne olabilir ki?

Bu gün siyaset güncel bir tez/öneri üretemiyor.

Gereksiz ego ve derin çöküşten kurtulmak

Siyasal tezi olmayan ve bu konuda birikimi bulunmayan insanların salt ayak oyunlarıyla var olduğu ilçelerden birde Eyüp’tür. Siyasetin mesleki bir alan olarak tarif adiliği yerde çıkarlar konuşur. İşte mesele bu çıkar kavgalarına dair gözlem yapmaktır.

Ego yüzünden kaybedenler her zaman var olur/ olacaktır /ancak sorun tüm bir kitleyi kaybettirmenin sorumluluğudur.

Meselenin özeti kollektif akılda saklı.

 Geleceğe dair bir tez

Siyasal olarak “il-ilçe düzeyinde kazanmasını istemediğiniz/istediğiniz bir yapının bir başkanın, yönetimin ” kısa süreli bir sohbetle çay molası formatlı bir istişareyle “ yoğun gündem içinden ayrılmış bir sürecin içindeki kısa zamanda edinilen düşünce şüphesiz önemli benim içinde…

Ancak işin temel tezi tüm İstanbul’a hâkim bir köşeden her kese ortak eşitlikte başkan olmaktır. Şüphesiz bu sürecin devamı tüm yapıların ortak tezde birlik sağlaması ve bu birliğin organize edilmesi…

Geleceğe dair biricik tez “ortak iradenin yerelde kendi dinamiğiyle anlam bulmasından geçiyor.” Eğer tepeden inmeci, taraf eksenli bir üst yapı bunu dayatırsa kaçınılmaz kayıplar devem edecektir muhalefet için gene.

İşin özeti ortak irade ve karanlığa ışık yakmaktır…

Zaferler ancak o zaman kapıda belirir.